Çok çaresiz hissediyorum.

Merhaba ben 19 yaşında evli bir kadınım, niye bu yaşta evliyim ki demi sorun da bu yani bu sayılır. Neyse konuya geçiyim en başından anlatıyım. Bundan 2- 2,5 sene önce 17 yaşındayken lise son sınıfa başladım. O kadar güzel bir hayatım vardı ki... Dolu dolu yaşıyordum arkadaşlarım, okul ortamı, ailem, yani ailem derken annem ve kardeşlerimden bahsediyorum. Babamı fazla sevmem çok da muhatap olmam. Son seneme başladım ben hayat dolu bir insandım çok iyi yakın arkadaşlarım vardı onlarla zaman geçirirdim. Yüzüm hep gülerdi, derslerim çok iyiydi. Annem benden çok umutluydu. Üniversite sınavı için bende kendimden çok umutluydum, benim annemle aramda daha farklı bir bağ vardı. İki kız kardeşim var onlar babamla konuşur, araları da iyidir ama ben mecbur kalmadıkça muhatap bile olmazdım çünkü küçüklüğümden beri anneme de bana da çok şey yaptı psikolojik şiddet, zaman zaman bedensel şiddet. O yüzden annemle benim aramda ayrı bir bağ vardır. Ben anneme asla ama asla yalan söylemezdim bunu yazarken bile gözlerim doluyor o kadar huzurluyduk ki o zamanlar vicdanın rahattı ondan belki de, mesela ortanca kardeşimin falan sevgilileri olurdu o saklardı birazda şımarık bir şeydi küçük kardeşim ona bakarak biraz daha masumdu tabi küçük. Ben o seneye kadar sevgili falan yapmadım çünkü öyle bir şey olsa derslerime konsantre olamam diye korkardım ve annem çok fedakar bir insandır. Öyle bir şey olursa ona haksızlık edeceğimi düşünürdüm ama tek sebep bu değil bir de ben sevgiye önem verirdim. Yaşıtlarımın çoğu öyle değildi ama ben hep aşık olmayı bekledim, sevmeyi, sevilmeyi. Neyse işte son sene başladı. Senenin başında bir deneme sınavı yapıldı. Herkesin seviyesini ölçmek için ve ben sınıf birincisi olmuştum daha şimdiden puanım çok iyiydi. Bütün sene deli gibi çalıştım, istediğim bölümü kesin kazanırım diyordum. Herkes bunu söylüyordu yani. O günlerde kuzenimin düğünü vardı iki gün, önce kına sonra düğün, kuzenimin eşinin kardeşi yani şuan ki eşimle o düğünde tanıştık. Ben onu da ilk anneme söyledim hoşlandım diye çünkü hiç saklım gizlim yoktur. Ondan sonra, o da bana mesaj attı o da benden hoşlanmış ve biz konuşmaya başladık. O kadar farklı geliyordu ki bana şimdiye kadar asılan mesaj atan hiç kimseye benzemiyordu. O kadar farklıydı ki ve çok da yakışıklıydı doğrusu. O da küçük yaşta annesini kaybetmiş, babası yeniden evlenmiş ve o kadından 4 çocuğu olmuş yani babasının yanına kalıyor ama ayrı bir odası var sadece yatmadan yatmaya eve adım atıyor. Biz konuşmayı ilerlettik. Günler haftalar geçti ben derslerden yavaş yavaş kopmaya başladım kendime inanamıyorum ama onu bırakamıyorum da vicdan azabı da çekmeye başladım tabi yavaştan çünkü son senem çalışmam lazım şimdiye kadar bir şey olmadı olmadı son sene olana bak. Neyse biz 3 4 ay konuştuk ben başka birine dönüştüm. Anneme yalan söyleyen dersleri bırakmış, ama bir yandan içimde ders çalışmam gerektiğini söyleyen bir ses ve vicdan azabı. Sonra biz buluştuk, evet anneme bir sürü yalan söylemeye başladım ve buluşmalar başladı. İlk kez birinin elini tuttum, ilk kez öptüm, ilk kez sarıldım. Sonra beni aldattığını öğrendim. Zaten kuzenim uyarmıştı. O çok çapkındır güvenme diye ama çok fena aşık olmuştum. İnanmak istemedim ama sonra kendim yakaladım işte askere gitmek üzereydi o kızı tercih etti. Her şey ortaya çıkınca beni öyle bir kandırdı ki yıkıldım çok kötüydüm. Onun yüzünden anneme söylediğim yalanlara ve kaybettiğim zamana üzülüp duruyordum. Senenin sonuna yaklaştık ve ben hiç çalışmadım. Sonra o tercih ettiği kız meğer aldatmış bunu. Bu da bana geri döndü, tamam dedim. Şimdi elime düştün iyi bir süründürmek yalvartmak istedim ama yok ben bunların arkasına saklanıp yine onunla konuşma peşindeyim kendimi kandırıyorum yani bir kaç ay sonra sınav zamanı geldi. Sınava girdim edebiyat bölümünü kazandım şimdi hızlı hızlı anlatıyorum ama hiç bu kadar kolay geçmedi. Annemin yüzüne her baktığımda içim paramparçaydı. Tam o sırada evlenme kararı aldık ama onun için gerçek benim için yalan, nasıl mı? O bana evlenmek istediğini söyledi ama mümkün değil ben evliliğin adını ağzıma almamışım şimdiye kadar. Ben okuyorum mümkün değil ama beni gerçekten sevsin diye tamam dedim ona, kaçmaktan bahsediyordu yaşım dolunca ama mümkün değil öyle bir şey- benim için.Okul açılıcak zaman tam askerden dönücekti ve ben tam o sıralar ondan ayrılıcaktım ve herkes kendi yoluna. İçim kan ağlaya ağlaya devam ettim çok seviyorum, sonunun böyle olucağını biliyorum ama sadece birazdaha zaman geçirmek için onunla bu yalanı uydurdum yani ona tamam dedim. Sonra o askerden döndü biz de okulu dondurduk annemle birlikte bu kararı aldık evde tekrar hazırlanıcaktım çünkü daha iyi bir bölüm kazanacağımı hepimiz biliyorduk. O askerden geldi ben evde kaldım ve defalarca ayrılmayı denedim yapamadım, yapamadık bı şekilde sürdü tüm bunlar olurken annem zaman zaman beni yakalıyor telefonumu alıyor ve beni uyarıyordu bi de umutlu umutlu konuşması vardı tabi şurayı kesin kazanırsın şu bölümü falan gibi ben o konuşmaları hatırladıkça kahroluyorum ve ben o vicdan azabına rağmen anneme yalan sôylemeye devam ettim çok seviyordum çünkü, öyle böyle zaman geçti ben yine doğru düzgün çalışmadım evden de fazla çıkamıyordum bizim evin kömürlük gibi bi yeri var geceleri orda buluşuyorduk bazen çünkü gündüz buluşmamıž çok riskliydi. Bunları böyle kolay yazdığıma bakmayın bende kendimi tanıyamıuordum ben ben değildim artık. Sonra ondan vazgeçemediğimi anladım ve son dakikaya kadar okula gitme fikrinden asla vazgeçmeyen ben ve anneme de son dakikaya kadar umut vermiştim ama ben yaptım bunu yani kaçtık, evlendik annem beni çabuk affetti bana kıyamaz ama öyle sözleri vardı ki içime oturan hâlâ kulağımda yankılanan, gözümün önünde ağlamaları, ve bugün bir seneyi geçti ama hâlâ bazen okul lafı açılır paramparça olurum iki günün biri ağlıyorum bi gün biraz iyiysem iki gün perişanım ağlama krizleri. Eşim de zaman zaman çok iyi çok ilgili ama çoğu zaman ilgisiz ben bu içinde kopan fırtınaları ona anlatamıyorum anlatmak içimden gelmiyor, onu sorumlu tutuyorum bazen çok nankörleşiyor ve ondan nefret ediyorum öyle nefret ediyorum ki sevgiden bile daha ağır basıyor bazen. Hem seviyorum hem nefret ediyorum, oysa dinleyen anlayan, merhametli bi insan olsa nolur ki yani kendi de bana bi derdini pek anlatmaz duygusuz bi insan biraz. Ben yapayalnız hissediyorum içinde fırtınalar kopuyor, pişmanlık, vicdan azabı, içimde ukte kalan hayallerim ama ben yapayalnızım çok yoruldum artık bazen bendeki durgunluğu fark ediyorlar soruyorlar annem veya kardeşlerim falan ve ben haykıra haykıra söylemek istiyorum nolur affet anne beni yalvarırım ama diyemiyorum hiçbir şey diyemiyorum içinde fırtınalar kopuyor. Ama ben bişey yok diyip geçiştiriyorum yalnızlıktan çaresizlikten boğuluyorum artık dayanamıyorum kendi kendine çözüm aramaya çalışmaktan bıktım bulamıyorum da zaten bi evde yapayalnız akşama kadar deliriyorum. Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum ama artık nasıl yapabilirim ki demi içinde ukte kalanlar çok canımı yakıyor, para bulmaya çalışıyorum çok para yani eğer çok para bulursam bi katkım olursa söz hakkım olur diye. Bizim burda evlenen kapanır ben açıktım önceden şimdi kapalıyım ama ben eskisi gibi giyinmek istiyorum. Durumumuz pek yok eğer çok param olursa benim kıyafetime falan karışamaz diye düşünüyorum ama çok parayı nerden bulucam evden çıkmadan ki? Saçmalıyorum işte olmıcak hayaller kuruyorum bir gün iyi iki gün kötüyüm, boğuluyorum tek başıma nolur yardım edin bana bi çözüm yolu bulun hiçbir şeyden zevk almıyorum hayat o kadar anlamsız geliyor ki asla eskisi gibi içten gülemiyorum asla! Mutlu olmak istiyorum hayattan zevk almak istiyorum ama bunlar sadece ben eskisi gibi özgür olursam, hayallerimi gerçekleştirirsem mümkün gibi geliyor ve vicdan azabından kurtulursam. Nolur yardım edin bi çözüm yolu söyleyin dayanacak gücüm kalmadı .

30 Nisan 2021
Uzmanların bu soruya verdiği yanıtlar

Henüz cevap verilmedi

Henüz cevap verilmedi
Kullanıcı Yorumları
0/1500

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı