online psikolog

Çocuk Sahibi Olamamak Psikolojinizi Nasıl Etkiler?

İçindekiler


Evliliğin hemen ardından başlayan “çocuk ne zaman?” sorusu çoğu kişi için tanıdıktır. Özellikle aile büyükleri bir torun sahibi olmak için sizi sorularıyla bunaltmaya hızla başlayabilirler. Herkes anne baba olmanın ne kadar önemli olduğundan konuşurken kimse çocuk sahibi olma sürecine eşlik edebilecek zorluklardan bahsetmez. İnsanlar özellikle kısırlıktan nadiren söz ettikleri için bunun kolay olacağını varsayarlar. Hamile kalmanın yıllar alabileceği ihtimalini kimse düşünmez. Gerekli durumlarda hamile kalmak için harcayabilecekleri parayı hesaba katmazlar.

Eğer çocuk sahibi olmakta zorluk yaşıyorsanız, emin olun ki yalnız değilsiniz. Kısırlık, bir yıl (veya bir kadın 35 yaşında ya da daha büyükse altı ay) denemeden sonra hamile kalamama olarak kabul edilir. Sadece Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 15-44 yaş arası kadınların yaklaşık yüzde 10'u hamile kalmakta zorluk çekmektedir.

Siz de benzer bir durumla mücadele ediyor ve bu durumun psikolojiniz üzerinde olumsuz etkilerini hissediyorsanız Psikologofisi üzerinden deneyimli isimlerle görüşmek için hemen iletişime geçebilirsiniz. Sesli ya da görüntülü gerçekleştireceğiniz online terapi seansları ile hayatınızdaki sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz

Kısırlığın Duygusal Etkisi: Tıbbi Sorunlarla Başa Çıkmak

Kısırlık hakkında yeterince konuşulamıyor olması, yaşayan kişide utanç ve suçluluk duyguları yaratabilir. Hem erkekler hem de kadınlar bedenlerinin onları yüzüstü bıraktığını hissedebilirler. Kısırlığın tıbbi tanısı konulmadan önce bile, bu duygular kişiyi esir edebilir. İnsanlar kısırlık için tıbbi yardım aradığında ise duygusal yolculuk yoğunlaşır. Uzun zamandır istediğiniz şeyi sonunda elde edeceğinize dair umut hissedilmeye başlanır ancak çoğu zaman korku, bu umuda eşlik eder, tüm bu duygusal kargaşayı yaşayacağınızdan ve yine de çocuk sahibi olamayacağınızdan korkmaya başlarsınız.

Bu süreçte kendinize kızabilirsiniz, eşinize kızabilirsiniz ya da daha fazlasını yapmadıkları için sağlık ekibinize kızabilirsiniz. Hatta tüm dünyaya karşı öfkeli hissedebilirsiniz. Kısırlık ile ilgili birlikte görülen en yaygın duygulardan biri kaygıdır. Doktorlar, aynı anda döngünüzü planlamanızı, belirli bir zamanda seks yapmanızı, diğer zamanlarda seks yapmamanızı, kendinize iğne yaptırmanızı, iki günde bir kan aldırmanızı söylerken bir yandan da sakin kalmanız gerektiğini vurgularlar. "Rahatla ama aynı anda milyonlarca şey yap." Bu mesajların çelişkisi bile öfke duymanız için yeterlidir. Yani hissettiğiniz öfke aslında oldukça normaldir.

Diğer yandan, toplumumuz kadınlara her şeye sahip olabileceğini söyler. Başarılı bir kariyere sahip olabilirsiniz, çok erken yaşlarda evlenip özgürlüğünüzü kaybetmeyin, kariyerinizde ilerlemeden önce çocuk yapmayın... Tüm bu cümleler kadınlar için oldukça sık karşılaşılan cümlelerdir. Ancak bu mesajların geçerliliği olsa da bir kadının vücudunda çok gerçek olan biyolojik saati kabul etmeyi ihmal ederler. Bu güçlü toplumsal mesajlar ve kısırlık hakkında konuşmamak, 35 yaşına geldiklerinde pek çok kadının büyük bir şaşkınlık yaşamasına yol açar. Tüm yaşamlarını, kendilerine söylenecek her şeyi -çocuk sahibi olmaya hazır olduklarında- yapacaklarını düşünerek yaşayan kadınlar birden vücutlarının her şeyi yapamayacağı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalırlar. Bu da elbette oldukça zorlayıcı bir süreç olabilir.

Çocuk Sahibi Olamamak İlişkileri Nasıl Etkiler?

Çiftlerin karşılaştığı ortak bir çatışma, suçlamadır. Kısırlık kimin suçu? Bu, bir çiftin ayrılmasına dahi neden olabilir. Bir partner, onu hayal ettiği şeyden alıkoyduğu için diğerine karşı öfke ve küskünlük hissedebilir. Diğer partner başarısız olduğu için suçluluk ve utanç hissedebilir. Bu dinamikler, bir ilişki için hızla toksik bir ortam yaratır. Kısırlıkla karşı karşıya kalındığında bir ilişkide yapılacak ilk şey, suçu karşı tarafa atmadan ortak bir sorun olarak ele almaktır. Bu kimsenin suçu değil ve zaten ortada bir suç da yok. Kısırlığı beraber savaşmanız gereken bir durum olarak görün, bu ilişkinize sorunsuz devam edebilmenin tek yoludur.

Kısırlıkla Psikolojik Olarak Başa Çıkmanın Yolları

Bunun Sadece Sizi İlgilendirdiğini Unutmayın

İnsanlar kısırlıkla mücadele ettiğinizi öğrendiklerinde tüm detayları bilmek isterler. Onlara bu detayları vermek zorunda değilsiniz! Rastgele yabancılar, meraklı aile ve tanıdıklar, ne zaman bebek sahibi olmayı planladığınızı soracaktır. Onlara söylemek zorunda değilsiniz. Kendinize istediğiniz kadar çok ya da az paylaşmak için izin verin. Bu sizin yolculuğunuz ve buna kimi dahil edeceğinizi siz seçeceksiniz.

Sizi Üzen Ortamlardan Uzaklaşın

Hamile kalmanın düşündüğün kadar kolay olmayacağını öğreniyorsun ve birden etrafınızdaki herkes hamile kalmaya başlıyor. Birdenbire bolca bebek partisine, cinsiyet öğrenme etkinliğine davet ediliyorsunuz. Sanki tanıdığınız her insan yüzünüze hamile olduğunu ya da küçük sevimli bebeğini çarpıyor gibi görünüyor.

Kısırlıkla mücadele ettiğinizde, bu gördükleriniz sahip olmadığınız ve çaresizce istediğiniz şeylere dair inanılmaz derecede acı verici bir hatırlatma olabilir. Kendinize sınırlar koyun. Arkadaşlıklardan geri çekilmeniz gerekebilir. Bazı bebek partisi davetlerine hayır demeniz gerekebilir. Sadece bebekler ve hamilelikler hakkında konuşuyormuş gibi görünen arkadaşlarınızla açık bir konuşma yapın. Bir molaya ihtiyacınız olduğunu bilmelerini sağlayın.

Sınırlarınızı Bilin ve Bunları Önceden Tartışın

Bazı çiftler bebek sahibi olmak için aşırı önlemlere gitmeyeceklerine baştan karar verirler. Diğerleri tüm tedavi seçeneklerini tüketmek için yıllarca ve binlerce lire harcar. Kimse size hangi sınırların sizin için doğru olduğunu söyleyemez. Bu kişisel bir karardır. Bu konuşmayı, doğurganlık tedavisinin ortasına gelmeden önce yapmanız faydalı olacaktır. Çiftler önceden bir planları olduğunda hayatlarının kontrolünün daha fazla elinde olduğunu hissederler.

Yeri Geldiğinde Savunmasız Olun

Herkese hikayenizi anlatmak zorunda değilsiniz ama güvendiğiniz birine anlatmak kısırlık yolculuğunuzda çok değerli olabilir. Siz ve eşiniz kısırlık hakkında yeterince konuşacaksınız ama güvenebileceğiniz başka birinin olması da önemlidir.

Bu desteğe sahip değilseniz ya da daha fazlasına ihtiyacınız varsa, bir terapist görmeyi düşünün. Dışarıdan bir bakış açısıyla konuşmak yardımcı olabilir. Alanında uzman ve deneyimli kadrosuyla Psikologofisi, daha sağlıklı günler için hep yanınızdadır. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuz her an, uzman psikologlarımızdan online terapi olabilir, alanında uzman isimlerle birlikte sağlıklı ve mutlu günlerinize tekrardan kavuşabilirsiniz.

Kısırlıkta Toplumsal Baskı ile Baş Etmek

Hiç aşağıdaki konuşmaların karşı tarafında oldunuz mu? Anneler günü kahvaltısı ya da bayram yemeği ve  iyi niyetli bir kişi yanaşarak "Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız?" diye sorar. Ya da daha kötüsü, bir tanıdık da aynı şeyi sorabilir. Çocuk sahibi olma hakkında tartışma, istenmeyen ve konuşmalarda yeri olmayan, zorlu bir konudur. Sadece bu da değil, ister çocuksuz olsunlar, ister henüz karar vermemiş olsunlar, ister çocuk sahibi olmaya çalışırken yürek burkan sorunlar yaşasınlar, bir kişiye ya da çifte çocuk sahibi olup olmadıklarını sormak, onlar için can sıkıcı olabilir.

Kadınlar için “annelik” her zaman yetişkin yaşamının nihai hedefi değildir. Artan eşitlik sayesinde kadınlar hayatları hakkında farklı kararlar verebilirler. Bu, sorunsuz giden bir ilişki içinde bile çocukları içermeyebilir. Bu meşru bir yaşam seçimidir, ancak yine de bir baskıyı beraberinde getirir. Çocuksuz insanlar “çocuk sahibi olma” tartışmasıyla karşı karşıya kaldıklarında, seçimlerinin geçersiz olduğunu ima eden takip soruları alabilirler. 

Bazı insanlar çocuk sahibi olma kararlarında net olsa da diğerleri için bu çok net değildir.  Çocuklar, aynı zamanda çok fazla risk ve özveri içeren minimum 18 yıllık bir taahhüt gerektirir. Çocuk sahibi olup olmamak, bir çiftin ilişkisinin gücünden finansal araçlara, sorumluluklara, kişisel istikrara ve yaşam ve kariyer hedeflerine kadar her şeyi kapsayan bir karardır.

Çocuk isteyen diğer kişiler için, tıbbi engeller bu seçeneği zorlaştırabilir ve hatta bazen imkansız hale getirir. Tüm cinsiyetler için fiziksel ve duygusal olarak yıkıcıdır. Tanık olmayanlar, bu insanlara çocuk sahibi olup olmadıklarını rastgele sorduğunda, kaygı, depresyon ve diğer zor duygusal deneyimleri tetikleyebilir.

İnsanlar bu soruyu sorduğunda üzgün veya endişeli hissetmek çok normaldir. Kısırlık, ebeveyn olmaktan başka bir şey istemeyen birçok insan için tıbbi bir sorundur. Bunun sorulması, bazı insanlara sahip olmadıkları şeyleri hatırlatmakla kalmaz, aynı zamanda onları daha savunmasız veya utanmış hissettirebilir. İnsanların şu anda çocuğu olmamasının birçok acı verici nedeni olabilir ve bunu sormak duruma yardımcı olmaz.

Erkekler İçin Ruh Sağlığı

Çoğu zaman, aile planlaması bir kadının sorunu olarak görülür. Bununla birlikte, özellikle doğurganlık ve üreme sorunları olan erkekler için çocuk sahibi olmayla ilgili sorular, onların ruh sağlıkları için de zararlıdır. Çocuk sahibi olma sorunuyla karşı karşıya kalan erkekler, acılarını gizleyebilir ya da tüm kimliklerinden şüphe edebilirler, bu da ruh sağlığı sorunlarının yanı sıra madde bağımlılığı sorunlarıyla da kendini gösterebilir.

Nasıl Davranmak Gerekir?

Çocuk sahibi olmakla ilgili korkunç soruyu aldığınızda akıl sağlığınızı korumaya odaklanın. Bazen dürüst olmak daha iyi hissettirir, böylece insanlar bunun karmaşık olduğunu anlar. Bu rahatsız ediciyse, "'Bir gün yapmayı umuyoruz ve uygun olduğunda haberleri paylaşacağız" gibi genel bir cümleyle yanıt vermenizi tavsiye edilir. Tabii hemen konuyu değiştirmeyi unutmadan.  

“Emin değilim” ya da hatta “Bu konuda konuşmamayı tercih ederim” gibi şeyler söylemek de tamamen kabul edilebilir. Çocuklarla ilgili sorunun ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğu olaylardan kaçmakta bile yanlış bir şey yoktur. Kendinizin ve ruh sağlığınızın korunması, siz ve eşiniz için profesyonel yardımla desteklenebilecek ilk öncelik olmalıdır.

En önemlisi, düzenli öz bakımı unutmayın ve kendinize güvenebileceğiniz insanlarla bir destek sistemi veya destek ağı kurun.  Bu şekilde, bir dahaki sefere çocuk sahibi olmakla ilgili soru ortaya çıktığında, hayal kırıklıklarını dışa vurabilecek, ortaya çıkan herhangi bir duygu hakkında konuşabilecek ve ne olursa olsun, hayatında çocuk sahibi olma konusunda verdiğin tüm kararlar için onay alabileceğiniz birine ulaşabilirsiniz.

Siz de bir terapiye ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyor, yaşadığı sorunları çözmek istiyorsanız Psikologofisi üzerinden deneyimli isimlerle görüşmesi için hemen iletişime geçebilirsiniz. Sesli ya da görüntülü gerçekleştireceğiniz online terapi seansları ile hayatınızdaki sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz

Yazar
Eren Artun Ergül Profil Fotoğrafı
Eren Artun ErgülPsikolog2 Şubat 2022
Yorumlar
0/1500

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı
En uygun fiyatlarla

Online Terapi