Psikoseksüel Gelişimin Çocuklarda 5 Aşaması: Freud'un Gelişim Kuramı
Psikolojinin önemli bir kısmında adı geçen, psikanalitik teorinin babası olarak bilinen Freud’un; psikolojiye kattığı teorilerden biri de psikoseksüel gelişim teorisidir.
Keyifle kaleme aldığımız ve psikoseksüel gelişimin aşamalarını incelediğimiz yazımızı çok sevecek ve konuya dair merak ettiklerinizi bulacaksınız. Keyifli okumalar dileriz…
Psikoseksüel Gelişim Nedir?
Esas olarak cinsel dürtü teorisinin bir parçası olan psikoseksüel gelişim teorisi, doğumdan itibaren çocukların cinsel dürtüler merkezli olarak gelişimini ele alır.
Freud’un inancı, kişiliğin id’den geliştiği ve vücutta bulunan uyarılm bölgelerinin zevk enerjisi üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahip olduğu yönündedir. Buradan yola çıkarak Freud, insan gelişiminin de cinsel açıdan ve özellikle cinsel dürtüler yönünden incelenmesi gerektiğini söyler ve psikoseksüel gelişim teorisini ortaya atar.
Bu teoriye göre çocukluktan yetişkinliğe kadar olan süreçte psikoseksüel gelişim; oral, anal, fallik, gizli ve genital olmak üzere beş aşamadan oluşur.
Psikoseksüel gelişimin yalnızca cinsel dürtüler açısından değil, genel olarak insan psikolojisi açısından önemi büyüktür. Zira Freud, psikoseksüel gelişim hakkında; bir insanın bu gelişim aşamalarından birini sağlıklı geçirememesi hâlinde, yetişkinliğinde başta kaygı ve nevroz olmak üzere bazı psikolojik olumsuzluklarla karşı karşıya kalacağını söylemiştir.
Psikoseksüel gelişimin doğru anlaşılması için evrelerinin tek tek incelenmesi önemlidir. Bu sayede gelişim evrelerinde cinsel dürtünün hangi organda odaklandığı ve bunun psikolojiye etkisi daha iyi anlaşılacaktır.
O halde bu evreleri daha yakından tanıyalım. İçeriğimizi okurken sıcak bir şeyler yudumlamak istiyorsanız, şimdi hazırlamanın tam zamanı. Çünkü devamında ara vermek istemeyeceksiniz…
Ağız (oral) Dönem: Doğumdan 1 Yaşına Kadar
Psikoseksüel gelişimin ilk evresi çocuk ilk doğduğu andan itibaren başlar ve bu evre bir yaşına kadar devam eder.
Oral evrede henüz ego, süperego gibi kavramlar gelişmiş değildir ve dolayısıyla bebeğin karakterinden henüz söz edemeyiz. İd’in bu evrede tam hakimiyet kurduğu söylenebilir. Hazzın odak bölgesi oral evrede tamamiyle ağızdır. Bebekler bu aşamada ağzıyla bir şeyleri keşfetmekten oldukça haz eder.
Bebeğin oral evrede ebeveynlerine olan tam bağımlılığı da oral evrede ağızla olan etkileşim sayesinde aynı zamanda güven ve bağlılık olgularının gelişmesini beraberinde getirir.
Psikoseksüel gelişimin psikolojiye olan etkisini Freud, oral aşamada takılı kalan bir yetişkinin aşırı yemek gibi zorlayıcı alışkanlıklara, sigara vb. ağız yollu bağımlılıklara ve doyumsuzluğa sahip olacağını belirterek açıklar.
Mesela emziği bırakma aşamasında travma yaşayan çocuğun parmak emme alışkanlığı edinerek yetişkinlikte bile hala bu tatmini araması gibi.
Oral dönem dendiğinde, yeni gördüğü ve tuttuğu bir objeyi hemen ağzına götürerek tanımaya çalışan sevimli bebekleri düşünebiliriz. Bir bebek tanımaya çalıştığı şeyle nasıl bağ kurar veya tadını çıkarır? Evet! Ağzına götürerek.
Emeklerken karşılarına çıkan terliği yalamak için duraksamaları elbet de pek hoş değil, ama ilgisini çeken bu şeyi keşfetmek için henüz başka bir yol bilmiyorlar. O yüzden en iyisi biz de etrafta oral döneminde bir bebiş varken ağızlarına götürmelerinin hoş olmayacağı şeyleri erişemeyecekleri yerlerde saklayalım.
Anal Dönem: 1-3 Yaş Arası
Oral dönemin ardından anal dönem içine giren çocuk yaklaşık iki yıl boyunca, üç yaşına kadar bu dönemin içinde kalır.
Anal dönem çocuğun ebeveynlerinden bağımsız bir insan olduğunu idrak etmeye başladığı evredir. Bu evrede anüs üzerine odaklanan bir libido ve dışkılamaktan alınan haz devreye girecektir.
Çoğu zaman tuvalet eğitimi anal evrede verilecektir. Dolayısıyla Freud’a göre bu evrede dışkılama merkezli ilk ebeveyn-çocuk çatışması yani otorite-birey çatışması görülür.
Psikolojik açıdan baktığımızda bu çatışma çocuğun yetişkinlikte otoriteler ile olan ilişkisini düzenleyecektir. Dolayısıyla ebeveynlerin bu tuvalet eğitimi sürecini yönetirken oldukça dikkatli olması gerekir ve bu yalnızca sağlıklı fiziksel gelişim için değil, psikolojik gelişim için de oldukça önemlidir.
Sonuçta dışkısı onun vücudundan çıkmış olan bir parçası ve onun üzerine sifon çekip bilinmeze gönderme konusunda sizin kadar hevesli olmayabilir.
Vaktiniz varsa yazıdan sonra bir de ‘Çocuklarda Tuvalet Eğitimi’ yazımıza bir göz atmanız, yaşam alanınızda anal döneminde ve tuvalet eğitimi eşiğinde bir miniğiniz varsa size oldukça yardımcı olabilir.
O halde gelgelelim üçüncü evre olan ve miniğimizin artık cinsiyetinin farkına varmakta olduğu döneme…
Fallik Dönem: 3-6 Yaş Arası
Fallik dönem psikoseksüel gelişimin üçüncü aşaması olan ve üç yaşından başlayıp altı yaşına kadar devam eden fallik dönem oldukça önemli aşamalardan biridir.
Fallik evrede libido, cinsel organlar üzerine odaklanır ve çocuğun ilgisini hem kendi cinsel organı hem de karşı cinsin cinsel organı çeker. Dolayısıyla çocuk, aynı cinsten ebeveynini de idrak eder ve onun davranışlarını benimser.
Fallik dönem Freud tarafından, Oedipus Kompleksi ve Elektra Kompleksi olarak betimlenen; çocuğun ebeveynlerine karşı geliştirdiği bazı duygulardan ileri gelen komplekslerin görüldüğü evre olma özelliğini de taşır. Bu açıdan da oldukça önemli bir evre ve ebeveynler tarafından dikkatli yönetilmesi gereken bir süreçtir.
O sebeple bağlantılarını yukarıda göreceğiniz Oedipus Kompleksi ve Elektra Kompleksi yazılarımıza göz atmanızda da büyük fayda var.
Peki miniğimizi 6 yaşından itibaren hangi evre bekliyor?
Gizli (Latent) Dönem: 6-12 Yaş Arası
Süperegonun gelişmeye devam etmesiyle kimlik enerjilerinin bastırılmasının paralel ilerlediği gizli evre, çocuğun altı yaşı ile on iki yaşı arasında içerisinde bulunduğu evreyi ifade eder.
Nispeten daha sakin ilerleyen gizli (latent) dönemde çocuklar çevresiyle etkileşim kurarak ailesi dışında da ilişki kurmayı öğrenir. Cinsel dürtüler bu dönemde uyku halindedir ve daha çok ego ile süperegonun gelişimi sürece katkı sunar.
Dolayısıyla sosyal beceriler, öz güven gibi sağlıklı psikolojik olguların gelişiminde gizli (latent) dönemin oldukça önemli bir aşama olduğunu söylememiz gerekir.
Peki miniğimiz artık minik değil, 12 yaşını doldurmuş bir genç mi? Bakalım onu hangi evre bekliyor…
Genital Dönem: Ergenlik ve Yetişkinlik Dönemi
Freud’un psikoseksüel gelişim teorisinde son sırada yer verdiği aşama olan evre genital dönem aşamasıdır. Bu aşama artık çocukluktan çıkıp ergenliğe girmesiyle başlar ve yaşam boyunca süre gelir.
Tamamıyla aktif bir libido ile karşı karşıya olduğumuz genital dönemde cinsel çekim ve seksüel zevkler devreye girer.
Belirtmemiz gerekir ki Freud, cinsel içgüdü denen kavramın doğru tanımlamasının cinsel ilişki ile heteroseksüel ilişkiler yönünde olması gerektiğini savunmuştur. Ayrıca ego ve süperego olguları da bu genital dönem aşaması ile beraber artık tamamen gelişmiştir.
Tüm bunlar çerçevesinde bir karmaşa olması halinde ise hem psikoseksüel gelişim için hem de psikolojik sağlık açısından bazı aksaklıklar ortaya çıkacaktır.
Çocukların Gelişim Aşamaları Yetişkinlikteki Davranışlarını Nasıl Etkiler?
Freud’un psikoseksüel gelişim teorisinde yer verdiği bu beş gelişim aşamasından her biri kendi özelinde bireyin psikolojisi ve davranışları üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bu aşamaları davranışlar yönünden ayrıca inceleyecek olursak:
- Oral dönem: Gelişimin ilk aşaması olan oral dönemde tam bağımlılık davranışları söz konusudur. Bu aşamanın sağlıklı tamamlanmaması durumunda ise özellikle ağız yollu bağımlılıklara yatkınlık ve aşırı yemek, aşırı içmek gibi bozukluklar ortaya çıkabilir.
- Anal Dönem: Özellikle tuvalet eğitimi ve ebeveynlerin burada sergileyeceği konum bu aşamada davranışlar üzerinde etkilidir. Otoriteyle ilk çatışma olan tuvalet eğitiminde sergilenen sert ve baskıcı tutum; mükemmeliyetçiliğe varan bir düzen bağımlılığı, dakiklik, otoriteye aşırı saygı gibi davranışlara yol açarken aşırı hoşgörülü yaklaşım ise dağınıklık ve müsriflik gibi davranışlara yol açabilir.
- Fallik Dönem: Kompleksler ve davranış değişimleri konularında oldukça etkin olan bu dönemde çocuk aynı cins ebeveynine karşı kıskanç, rekabetçi ve öfkeli davranışlar sergileyebilirken; sürecin yanlış yönetimi ve evrenin sağlıklı tamamlanmaması durumunda bu davranışların yetişkinlikte de devam etmesinin yanında birey kendi bedeni ve cinsiyeti ile de barışık yaşayamayabilecektir.
- Gizli Dönem: Sosyal etkileşimlerin ve aile dışındaki kişilerle ilişkilerin yoğun olduğu bu dönem özellikle sosyal davranışlar ve öz güven üzerinde etkilidir. Dolayısıyla evrenin sağlıklı tamamlanmaması öz güven düşüklüğü, asosyallik, içe kapanıklık ve anksiyete gibi psikolojik sorunların getirdiği davranışlara kapı aralayacaktır.
- Genital Dönem: Freud’un düşünceleri özelinde inceleyecek olursak bu dönem içinde doğru cinsel içgüdü tanımı heteroseksüel ilişkiler ve cinsel ilişki yönündedir ve bunların aksinin gelişmesi Freud’un bakış açısına göre bazı sapkınlıklara yol açabilecektir. Ayrıca bu aşamadan sonra artık aktif libido ve cinsel dürtüler de bireyin davranışları üzerinde etkili olacaktır.