Okula Uyum Sürecinde Ailelerin Yapması Gerekenler
Okula uyum sorunu nedir?
Okullar açıldı ve çocukların güzel bir tatilin ardından okullarına adapte olmaları gerekiyor. Hem de bu sefer 2 yıl süren online eğitimin sonrasında her yaş grubundan çocuğun okula yeniden alışması, her gün kalkıp hazırlanıp okula gitmeyi tekrar hayatlarına sokmaları gerekiyor. Elbette, yeni eğitim ve öğretim yılının çocuklar için en verimli şekilde geçmesi için ebeveynlere de çok önemli bir rol düşüyor.
İlk kez okula başlayan çocuklar içinse bu durum çok daha zor. Online eğitim sürecinde evlere kapalı kalmaktan sıkılan, arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi özleyen çocukların aksine ilk kez okula gidecek çocukları büyük bir bilinmez bekliyor. Okul öncesi dönemde çevreye nasıl uyum sağlayacağını çoğunlukla ailesinden öğrenen çocukların önünde yeni bir dünya açılıyor. İlk kez evden ayrılmayı da ifade eden yeni okul dönemi hem çocuklar hem de anne babalar için ayrı önem taşıyor.
Bu süreci çocuk için daha kolay hale getirmekse eğitimcinin olduğu kadar ailenin de görevi. Çocuğa bu dönemde temel alışkanlıkları kazandırmak, okul fobisini yenmesini sağlamak, özgüvenini desteklemek, kaygılarını anlayarak çözümlemek ancak aile ve eğitimci iş birliği ile mümkün oluyor. Çocukların hem öğretmenleriyle hem de okulda bir araya geldikleri akranlarıyla kuracakları iletişimin kalitesi de aile sayesinde şekilleniyor. Çocuğun ebeveynleri ile sağlıklı ilişkilere sahip olması okula uyum sürecini büyük ölçüde etkilerken, öğretmen ile ebeveyn arasındaki iletişim de bu gelişim sürecinde etkili oluyor.
Okula uyum sorununun belirtileri
Okula uyum sorunu deyince çoğu kişinin aklında okul kapısında ağlayan, okula gitmemek için direnen çocuklar gelse de bunların tek belirtiler olmadığını da unutmamak gerek. Tüm çocukların karakterleri aynı olmadığı gibi her konuda verdikleri tepkiler de farklılık gösterebilir. Ağlayıp bağırarak tepki vermeyen bir çocuk da okula uyum sağlamakta zorluk çekebilir. Ancak uyum sorunu yaşayan birçok çocukta görülebilecek ve fark edip önlem almanız gereken belirtiler de var;
- Okula gitmek istemediğini sık sık şakayla karışık da olsa dile getirir,
- Uyku saatini geçirmeye çalışır, uykuya geçmekte zorluk çıkarır,
- Sıklıkla okula gitmemek için çeşitli pazarlıklar yapar; okula gitmezsem odamı toplarım gibi,
- Sabah yataktan kalkmak istemez,
- Çok yavaş hareketlerle ve söylenerek hazırlanır,
- Okul saati yaklaşınca karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi rahatsızlıklardan şikayet etmeye bağlar.
Bu belirtilerin büyük kısmı okul saati geçtiğinde ya da aile okula gitmemesini kabul ettiğinde geçer. Tüm bunların yanı sıra şiddetli ağlama nöbetleri, öfkelenme, hırçınlık hatta kaygı düzeyi arttıkça alt ıslatma ve kusma da görülebilir.
Okula uyum sorunu nasıl çözülür?
Çocuğunuz okula yeni başladığında uyum sorununu çözmek için en önemli sorumluluk siz anne babaların üstüne düşer. Eğitimci iş birliği önemli olsa da ebeveynlerin doğru davranmadığı bir ilişkide, çocuğun okula adapte olması giderek zorlaşır. Bu noktada bir uzmandan destek alınabileceği gibi alınacak kişisel önlemler de çok önemlidir…
Duygularına önem verin
Okulun ilk haftaları alışma dönemidir. Yaz tatilindeki rutin yerine sıkı bir okul rutini çocuğunuzun hayatına girecek: erken kalkacaklar, ödevler yapacaklar, yoğun bir ders programıyla uğraşacaklar... Tüm bu değişimler çocuklarda strese sebep olabilir. Özellikle okula yeni başlayan ve okul değişikliği yapan çocuklarda stres ve kaygı çok daha yoğun olabilir. Sizler ebeveyn olarak çocuklarınızı mümkün olduğunca dinlemeli ve endişelerinin tamamen normal olduğunu, onların yanında olacağınızı söyleyip çocuklarınızı psikolojik olarak rahatlatmalısınız. Çocukların en çok ihtiyacı olan şey onları anladığınızı bilmeleridir. Zaman zaman ebeveynlerde çocukların düşüncelerini hafife alma eğilimi olsa da samimi ve sıcak bir ilginin çocuklar için önemi çok büyüktür.
Evden ya da aileden ilk defa ayrılmak çocukların kaygı duymasına neden olabilir. İlk aşamada neden anne babasından ayrıldığını anlayamaz. İhtiyaçlarını nasıl karşılayacağından, güvende olup olmadığından emin olamaz. Hata yaptığında sonuçlarının ne olacağını öngöremediği için tedirginlik hisseder. Bu sebeple okula başlamadan önce tüm bu sorularının cevaplanması gerekir. Aklında soru işareti olmadan okula başlamak adaptasyon sürecini kolaylaştırır ve bu sorular yerine keyifli noktalara odaklanmasını sağlar. Okulda da güvende olacağını bilmek aileden ve evden ilk ayrılığı travmatik bir hale getirmeden normalleştirerek yaşamasını sağlar.
Net olun ve sorumluluklarını hatırlatın
Aile içindeki iş bölümünün çocuklara öğretilmesi ve sorumluluklarının hatırlatılması onların gelişimi için faydalıdır. Çocuğunuzun okula gitmesi gerektiğini, bunun onun görevi olduğunu bilmesi önemlidir. Fakat elbette bunu zoraki bir görevden çıkararak, yeni arkadaşlar edineceği, birçok yeni şey öğreneceği ve kendini geliştireceği bir alan olarak tanımlamak çok daha faydalı olacaktır. Çocuğu zorlamadan ama geri adım da atmadan net bir tavır belirlemek ince bir çizgidir. Ancak bu denge kurulabildiğinde çocuk okula gitmesi gerektiğini kabul ederken size olan güvenini de kaybetmez. Biz yetişkinler bazen çocukların nasıl düşündüğünü unutabiliyoruz, bizim onları cesaretlendirmemiz ve yerine getirebilecekleri sorumlulukları vererek onları yönlendirmemiz çok faydalı olacaktır.
Öğretmenleri ile doğru iletişim kurun
Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar, yetişkinlerin yol göstericiliğine ihtiyaç duyarlar. Okul hayatında da bu yetişkin, çocuğunuz için öğretmeni olacaktır. Özellikle sınıf öğretmeni ile kuracağınız ilişki, çocuğunuzun gününün büyük kısmını geçirdiği okul hayatı için ona yardımcı olacaktır. Çocuğunuz, hayatındaki yetişkinlerin iletişim halinde olduğunu fark edecektir. Tabii böylece siz de çocuğunuzun okul hayatı ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyduğu alanlar hakkında daha çok bilgi sahibi olabileceksiniz. Ayrıca, unutulmamalıdır ki ebeveyn ile öğretmen arasındaki sağlıklı iletişim çocuğa olduğu gibi yansır.
Günü hakkında sorular sorun ve gerçekten dinleyin
Gündelik hayatın yoğunluğu içerisinde çoğu zaman aile bireylerinin birbirlerine zaman ayırması güçleşebilir. Özellikle okulun ilk haftalarda bilinçli olarak çocuğunuza bu zamanı ayırmanın onun için çok önemli olduğunu unutmayın. Ona gün içinde neler yaptığını, arkadaşlarını, öğretmenlerini ve öğrendiği yeni şeyleri sorun ve dikkatle dinleyin. Ona, sizinle iletişim kurabileceğini açıkça ifade edin ve hayatında olanları anlatma fırsatı verin. Bu yalnızca okulun ilk haftaları için size önerimiz olsa da uzun vadede uyguladığınızda çocuğunuzla olan ilişkinizi çok güçlendireceğini de göreceksiniz.
Diğer yandan, doğru soruyu sormanın önemini de unutmayın. Her çocuk öğrendikleri için belli başlı sınavlara tabi tutulur ya da yeni öğrendiği bir şeyi deneyebilir. Her birinden iyi not alamayabilir ya da her öğrendiğini hemen uygulayamayabilir. Bir konuda başarılı olamasa bile bu konuya odaklanmak yerine ne öğrendiğini sormanız gerekir. Kaç aldığı ya da yapıp yapamadığı değil, asıl önemli olan ne öğrendiğidir.
Çocuğunuzu dinlerken onunla ya da eşinizle tartışmaya girmekten de kaçınmaya çalışın. Çocuğunuzun yanında ebeveynler olarak karşılıklı tartışmamanız gerektiği gibi eğitimi hakkındaki fikir ayrılıklarınızı da ortaya koymamalısınız. Çünkü, çocuklar sadece söylediklerinize değil beden dilinize de bakar ve oldukça farklı anlamlar çıkarabilir. Ayrıca fikir ayrılıkları üzerine tartışıldığını görmek onun da okula gitmeme konusunda ısrarcı olmasına neden olabilir. Elbette her anne babanın çocuğun eğitimi hakkında farklı görüşleri olabilir ama bunların kendi aralarında sakin bir şekilde ve mutlaka çocuğun olmadığı bir ortamda konuşulması gerekir.
Sakin bir ev rutini planlayın ve bu rutine uyun
Çocuklar için uykunun önemi hepimizin malumu. Uykusunu tam alamayan bir çocuk kendisini hem yorgun hem de mutsuz hissedebilir. Düzenli bir yatma saati onlara sabah uykularını tam almış olarak uyanmaları konusunda yardımcı olacaktır. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlıklarına çok faydalı olacak bu uyku düzeni için, sizin de erken yatmaya dikkat ederek ona yardımcı olmanız çok değerlidir. Böylece uykusunu almış aile bireyleri sabahları çok daha sakin ve düzenli bir şekilde okula hazırlanabileceklerdir.
Aynı şekilde, birlikte yenen akşam yemekleri, sabah birlikte güne başlayarak yapılan kahvaltılar da çocuğun düzene alışmasına yardımcı olur. Hafta içi akşam yapılacak etkinlikleri bir süre askıya almanız ve hafta sonu için daha iyi alternatifler yaratmanız da yeni düzeni kabullenmesine yardımcı olur.
Elbette, çocuğunuzun okula alışması için tüm hayatınızı kısıtlamamaya dikkat etmeniz gerekir. Sadece sınırların ortak alınan kararlarla belirlendiği ve belli rutinlerin oluşturulduğu bir düzen yeterli olacaktır. Çok esnek olmak çocuğun başarısını etkileyeceği gibi fazla disiplin de hem bunalmasına hem de size karşı tavır almasına neden olur.
Tüm bunların yanında elbette sabırlı olmak gerektiğini, her çocuğun kendi zamanlaması ile okula alıştığını unutmayın. Yine de desteğe ihtiyaç duyduğunuzda, çözüme yönelik adımlar atmaya başlamak için Psikologofisi üzerinden alanında uzman psikologlarla görüşmeye hemen başlayabilirsiniz. Sesli ya da görüntülü gerçekleştireceğiniz terapi seansları ile hayatınızdaki sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz.