ortanca çocuk sendromu

Ortanca Çocuk Sendromu: Aile Dinamiklerinde Arada Kalan Çocuk

Sıkça duymuşuzdur insanların yaptıkları şeyler anlatılırken ara sıkıştırılan kaç kardeş olduğu ve kaçıncı çocuk olduğu gibi detayları. ‘O zaten evin en küçüğü’ veya ‘beş kardeşin en büyüğü çünkü’ ya da ‘bir evin bir çocuğu da ondan’ gibi cümlelere biraz aşinayızdır.

Kardeşlerin dünyaya geliş sırasının onların karakter gelişimine ve yaşantısına olan etkisi kimileri tarafından kabul görmezken, kimi kişiler bu olguyu mantığa uygun bulmaktadır. Söylememiz gerekir ki; kardeşlerin doğum sırasının onların kişiliklerine ve yaşamlarına önemli ölçüde etkisi bulunmaktadır. 

Birinci çocukların büyük kardeş olmasının, ikinci çocukların iki kardeşin ortasında kalan ortanca kardeş olmasının ve en küçük çocuğun küçük kardeş olmasının onun karakterine ve olaylara yaklaşımına yansıyan önemli özellikleri bulunmaktadır. Bu doğrultuda ortanca çocuk; çoğu zaman büyük kardeşinin küçüğü olarak onun arka planında kalma ve küçük kardeşi için sorumluluk alma dürtüsü içinde olma gibi zorluklarla karşı karşıya kalabilecektir. Ortanca çocukların yaşadığı bu tarz zorluklara ‘ortanca çocuk sendromu’ denilmektedir.
E düşünsenize; ‘Ablan/abin senden büyük, onun sözünden çıkma’ ve ‘kardeşine göz-kulak ol, küçük o ağlatma.’ cümlelerine aşinadırlar ve hayatlarında sıkça büyük kardeşi karşısında ‘o büyük, öncelik onun’ ve küçük kardeşi için ‘o küçük, öncelik onun’ cümlelerini işitirler ve bunu bir yerden sonra biraz içselleştirebilirler.

Ortanca Çocuk Sendromunun Temel Nedenleri

Ortanca çocuk sendromu genel olarak, ortanca çocukların diğer kardeşler ve ebeveynleri karşısında yaşadıkları zorlukları ve ortanca çocuk olmanın karakterlerine olan yansımasını ifade etmektedir. Bu sendrom bazı temel nedenlere dayalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Ortanca çocukların diğer iki kardeş karşısında arada kalmışlık hissini yaşamaları 
  • Ortanca çocuğun diğer kardeşlerinin yanında daha az ilgi gördüğünü hissetmeleri 
  • Ebeveynler tarafından çocukların birbirleri ile karşılaştırılması
  • Ortanca çocukların aile içinde fark edilme ihtiyacı içine girmeleri 
  • Aile içi iletişimin zayıf olması 
  • Büyük kardeşin büyük olduğu için, küçük kardeşin ise küçük olduğu için sahip oldukları ayrıcalıklara sahip olamaması ve ‘büyükten küçüğe’ ve ‘küçükten büyüğe’ gibi sıralamalarda ilk sıranın kendilerinde hiç olamaması gibi durumlar, nedenlerden bazılarıdır.

Aile Dinamiklerinde Ortanca Çocuğun Konumu 

Ortanca çocuğun diğer kardeşleri ve anne babası ile olan ilişkisi, ebeveynlerin çocuklarına olan yaklaşımı ile oldukça yakından ilişkilidir. 

Özellikle diğer kardeşlere nazaran ortanca çocuğa daha az ilgi gösterilmesi ve ihtiyaçlarının diğer kardeşlerine nazaran daha az önemsenmesi (öyle olmasa bile ortanca çocuğun hissettiği genelde bu yöndedir ‘o büyük diye, o küçük diye tabii’ şeklinde düşünmeye yatkındırlar) gibi durumlar, ortanca kardeşin kendini aileden soyutlamasına ve onlara karşı olan sevgi bağının zayıflamasına neden olabilir. 

Dolayısıyla ebeveynlerin ortanca çocuğun hislerine de özen göstermesi, ona diğer kardeşleri ile eşit düzeyde ilgi göstermesi ortanca çocuğun karakter gelişimi üzerinde etkili olduğu kadar aile dinamiklerindeki konumunu anlaması ve ailesi ile sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için de etkilidir. 

Ayrıca ortanca çocukların kardeşleri ile olan ilişkisi de oldukça önemlidir. Büyük kardeşin, ortanca kardeşi gölgesinde bırakma ve ona karşı üstünlük kurma eğiliminde olmaması; küçük kardeşin de ortanca kardeşe saygı duymayı ihmal etmeyerek onun varlığını görmezden gelmemesi gerekmektedir. Böylece kardeşler arasında denge sağlanarak sağlam ilişkiler kurulacak ve sağlıklı aile dinamikleri oluşacaktır. 

Ortanca Çocukların Yaşadığı Genel Zorluklar

Ortanca çocukların ebeveynleri ve kardeşleri ile olan ilişkisi, aile dinamikleri ve aile içindeki konumlarına da bağlı olarak yaşadığı bazı zorluklar bulunmaktadır. Bu zorlukların başında ortanca çocukların diğer kardeşleri karşısında ilgisiz kaldığını hissetmesi ve yetersizlik hissi, öz güven düşüklüğü gibi sorunlar yaşaması gelmektedir. 

Bu yetersizlik karşısında ortanca çocuk kimi zaman yetenekleri ve başarısı ile ön plana çıkıp adeta fark edilmeye çalışırken kimi zaman da bu durumların negatif yansımaları ortaya çıkmaktadır. 

Ortanca çocukların yaşadığı bir başka zorluk da ailedeki yerini keşfetme ve kendi kimliğini bulma konusunda kendini yalnız hissetmesi ve desteksiz kalmasıdır. 

Ortanca çocukların yaşadığı öz güven düşüklüğü nedeniyle içine düştüğü kendini kanıtlama çabasının etkili olduğu bir başka zorluk da bu çabanın yoğun strese, öfke bozukluklarına ve kişinin kendini tükenmiş hissetmesine kapı aralayan bir durum olmasıdır. 

Ortanca Çocuklarda Kendini İfade Etme Güçlüğü 

Ortanca çocuklar konuşmaya başladıkları ve düşüncelerini ifade edebilecek ölçüde cümleler kurabildikleri ilk zamanlardan itibaren; diğer kardeşlerine kıyasla sözlerinin ev içinde daha az dinlendiğini ya da ebeveynleri tarafından duyulmadığını hissetme potansiyeline de sahiptirler. 

Bu da onlarda zamanla duygu ve düşüncelerini anlatmaktan ya da kendini ifade etmekten kaçınma dürtüsünü ortaya çıkarır. Bu bağlamda bazıları kendini sesini yükselterek ifade edebileceği kanısına kapılıp aile içinde bağırmayı alışkanlık haline getirirken; bazıları da kendini anlatsa da önemsenmeyeceğini kanıksayarak içine kapanmayı ve duygularını kimseyle paylaşmamayı tercih ederler. 

Bu her iki durum da ortanca çocuğun kendini ifade etmekte oldukça zorlanmasına ve tüm ilişkilerinin etkilenmesine neden olacaktır. 

Ortanca Çocukların İlişkilerdeki Davranış Kalıpları 

Ortanca çocukların bu konumlarından dolayı ilişkilerinde oluşturdukları olumlu ya da olumsuz bazı davranış kalıpları bulunmaktadır. Bu kalıplara verilebilecek bazı örnekler şöyledir:

  • Ortanca çocuklar ilişkideki sorunlara çözüm odaklı yaklaşma meyilindelerdir. Bunun nedeni kardeşleri arasındaki sorunları çözümleme rolünü üstlenmeleri ve diğer kardeşlere nazaran daha az gözlem altında büyümeleridir.
  • Ortanca çocuklar partnerleri ile kuracakları cinsel ilişkiye maceracı bir bakış açısı ile yaklaşmaktadır. Ayrıca açık görüşlü bir yapıları bulunmaktadır. 
  • Ortanca çocuklar aile içinde kendilerini hep uyumlu olmak zorunda hissettiklerinden, ilişkide de anlayışlı ve uyumlu bir yapıya bürüneceklerdir. 
  • Ortanca çocuklar aile içinde olduğu kadar ilişkilerinde de yeterli olduğunu kanıtlama çabası içine girebilecektir.
  • Ortanca çocukta aile dinamiklerinin meydana getirdiği öz güven düşüklüğü, onda agresif tutumlara ve ilişkide çatışmalara neden olabilecektir. 

Ortanca Çocuk Sendromunun Kardeş Rekabetine Etkileri 

Kardeş rekabeti; gelişim dönemlerinin bir parçası olarak nitelendirilen ancak kimi zaman zorlayıcı bir hâl alabilen, kısaca; kardeşlerin birbirine karşı duyduğu kıskançlık duygusu ile yarışma dürtüsü içine girmesini anlatmaktadır. 

Ortanca çocuk sendromu bağlamında kardeş rekabetini incelediğimizde ise, ortanca çocuğun diğer çocuklar arasında fark edilme ve kendini kanıtlama ihtiyacı içine girmesini dikkate almalıyız. 

Bunun en birincil nedeni ebeveynlerin çocuklarına karşı eşit ilgi vermemesi ve istemsizce de olsa ortanca çocuğu ihmal etmesidir. Görmezden gelinme hissi ile kendini kanıtlama ihtiyacı içine giren ortanca çocuk, diğer çocukların kendisinden daha çok önemsenmesi veya öyle zannetmesine mahal verilmesi karşısında onlarla arasında bir rekabet duygusu geliştirebilecektir. 

Bu duygu, ortanca çocuğun kardeşlerine duyduğu sevgiden bağımsız olarak; tamamiyle ortanca çocukta yetersizlik hissinin tetiklenmesine sebep olan yanlış ebeveyn tutumu kaynaklıdır. 

Ebeveynlerin Fark Etmeden Yaptığı Hatalar

Ebeveynler ortanca çocuklarına olan tutumları açısından fark etmeden bazı hatalar yapabilmekte ve bu nedenle ortanca çocuk sendromunu tetikleyici bir rol üstlenebilmektedir. 

  • Bu hatalardan en önemlisi her ne kadar çocuklarına duydukları sevgi açısından bir fark olmasa da, sevgilerini onlara ifade ediş ölçülerinde ve onlara gösterdikleri ilgide aralarında bir fark olmadığını çocuklarına yansıtamamalarıdır. 
  • Toplumumuza hakim olan, ilk çocuklara karşı ‘ilk göz ağrısı’ düşüncesi ile; son çocuklara da diğer çocuklara nazaran daha fazla imkan sunulması ve imtiyaz sağlanması dürtüleri, aslında ortanca çocuklara istemsizce daha az ilgi gösterildiğinin bir yansımasıdır. 
  • Özellikle yaşı yakın olan kardeşler açısından ebeveynlerin istemeden yaptığı bir hata da büyük kardeşin okul hayatının başlaması ile tüm ilginin ona yönelmesi; ortanca çocuk okula başladığında ise bu ilginin bölünmesinde zorluk yaşanmasıdır. 
  • İstemeden yapılan bir diğer hata; en büyük çocuk ortanca çocuk için tam bir rol model olarak dayatılırken, küçük çocuk için ise ortanca çocuk yerine yine en büyük çocuğun rol model olarak gösterilmesidir. 

Tüm bu hatalar çoğu zaman ebeveynler tarafından fark edilmeden yapılsa ve dile getirildiğinde küçümsense de ortanca çocuğun kişilik yapısına önemli ölçüde etki etmekte, çoğu zaman sağlıklı sınırlar çizebilmesinin önüne geçmekte ve yetişkin hayatına dahi yansımaktadır. 

Ortanca Çocukların Karakter Özellikleri 

Ortanca çocuklar aile içindeki rollerinin etkisi ile bazı karakter özellikleri geliştirebilecektir. Ortanca çocuklarda sıklıkla görülen karakter özellikleri şöyle sıralanabilir:

  • Aşırı sosyallik 
  • Arabuluculuk 
  • Uyum yeteneği 
  • Dışa dönüklük
  • Çözüm odaklılık 
  • Adaletlilik 
  • Empati yeteneği 
  • Açık görüşlülük 
  • Hoşgörülülük

Ortanca Çocukların Sosyal Hayatındaki Avantaj ve Dezavantajlar 

Ortanca çocuklar yaşadıkları ortanca çocuk sendromunun da etkisi ile sosyal hayatlarında bazı avantajlar ve dezavantajlara sahiptir. 

Ortanca çocuk olmanın sosyal hayatta yol açtığı avantajlar şöyledir: 

  • Empati yeteneklerinin gelişmesi nedeni ile ortanca çocuklar iyi bir dinleyici olma özelliğine sahiptir. 
  • Ayrıca ortanca çocuklar sosyal uyum konusunda da yetenekli bireylerdir. 
  • Ortanca çocuk olmaktan kaynaklanan açık fikirlilik de sosyal hayatlarında ortanca çocukların avantajına bir durum olacaktır. 

Ortanca çocuk olmanın sosyal hayatta yol açtığı bazı dezavantajlar ise şöyledir: 

  • Ortanca çocuk olmanın sosyal hayatta yol açtığı en önemli dezavantajlardan biri, bu çocukların aile içinde sürekli devam eden dikkat çekme ve fark edilme çabasının sosyal hayatlarında da devam etmesidir. 
  • Ayrica aile içinde çoğu zaman kendini değersiz hisseden ortanca çocukların  sosyal hayatlarına da bu his yansıyabilecektir. 
  • Ortanca çocuklar tıpkı kardeşleri ile rekabete girdikleri gibi arkadaşları ile de rekabet duygusu geliştirebilecek, bu da onların sosyal hayatına negatif yansıyacaktır. 

Ortanca Çocuk Olmanın Pozitif Yanları

Ortanca çocuk olmanın negatif yanlarının olmasının yanında elbette bazı pozitif yanları da bulunmaktadır. 

  • Örneğin bu çocuklar kardeşleri ile olan ilişkilerinin etkisi ile çoğu zaman sosyal ve iyi iletişim kuran kişilere dönüşmektedir. 
  • Ayrıca ortanca çocuklar, uyum ve empati yeteneklerinin gelişmesi ile iyi bir dinleyici olma özelliğini kazanmaktadırlar. 
  • Anlattıklarını dinletmek için bir türlü sıranın kendisine gelmediğine inanan çocuk, duygularını ifade etmek ve görünür olmak, hislerini dışavurmak için sanatın bazı dallarına yönelebilir ve oldukça başarılı olabilirler.
  • Ortanca çocuk olmanın getirdiği fark edilme ihtiyacı çocuk tarafından doğru yönlendirildiğinde birçok başarının da önünü açabilen bir özellik hâline gelebilecektir. 
  • Ayrıca ortanca çocuklar ilişkilerinde de çoğu zaman çözüm odaklı, uyumlu partnerler olacaktır. 

Elbette belirtmemiz gerekir ki; tüm bunlar ortanca çocuk olmanın getirileri olsa da dozunda olmadığında çocukta negatif yansımalara da neden olabilecektir.

Ortanca Çocuk Sendromunun Yetişkinlikteki İzleri 

Ortanca çocuk sendromu gelişim döneminde meydana getirdiği etkilerin yanında yetişkinlikte de sosyal hayat, ilişkiler, iş hayatı vb. alanlarda bazı yansımalara neden olacaktır. Ortanca çocuk sendromunun yetişkinlikteki izleri özellikle iş hayatında bir yandan uyumlu ve arabulucu özellikler gösteren bir personel olmanın yanı sıra bir yandan da her zaman rekabet dürtüsü olan ve her an yarışa hazır personeller oluşmasıdır. 

Ayrıca ortanca çocuk sendromunun bir yansıması da güçlü bağlar ve geniş arkadaş gruplarına sahip olunması ile iyi bir dinleyici olunmasıdır. 

Ortanca çocuk sendromuna sahip olan çocuklar, yetişkinlikte de bunun bir yansıması olarak kendi çocuklarına eşit düzeyde ilgi göstermek konusunda daha hassas olacaktır. Ayrıca bu çocuklar daha bilinçli ebeveynler olmaya da yatkındır. Ancak yine de özellikle kendi ailesinin, ortanca çocuk sendromu geçirmesine neden olan davranışlarını yapmamak konusunda fazlaca hassasiyet göstermesi, onu kimi zaman tetikte ve gergin bir ebeveyn hâline getirebilecektir. 

Ortanca Çocuğun Kendini Kanıtlama Çabası 

Ortanca çocuklar, ebeveynleri tarafından kardeşleri ile eşit ilgi verilmemesi ve ihmal edilmesi durumunda bir kendini kanıtlama ve fark edilme çabası içine girebilecektir. 

Bu kendini kanıtlama çabasının olumlu yansımaları bulunmasının yanında bazı olumsuz etkileri de mevcuttur. Burada özellikle çocuğun var olan kendini kanıtlama dürtüsünü nasıl yönlendirdiği ve yönettiğinin önemi bulunmaktadır. 

Fark edilme çabasının olumlu yönetilmesi durumunda oldukça başarılı kariyerler ortaya çıkabilirken; olumsuz yönetilmesi durumunda suça yatkın kişilikler dahi ortaya çıkabilecektir. Dolayısıyla en başında, ebeveynlerin çocuklarına eşit ilgi vermeye, onları hepsinin biricik ve değerli olduğuna ikna etmeye özen göstermeleri gerekmektedir. Zira bunu yapmamanın sonucu fark edilme ihtiyacı ile önemli birçok işler başaran bir iş insanı olabileceği gibi, suça yatkın, isyankâr ve hırçın bir yetişkin de olabilecektir.

Ortanca Çocukların Kimlik Arayışı 

İnsan, var olduğu kimlikle başlı başına kendine özel ve değerlidir. Ancak bazı ebeveyn tutumları kişide çocukluktan gelişmesi gereken bu düşüncenin oluşmasına engel olabilecektir. Bu tutumlardan başlıcaları ihmal ve ilgisizliktir. 

Ortanca çocuklarda sıkça yaşanan ihmal sorunu çocuğun hem kendi kimliğini keşfedememesine hem de değerli olduğuna inanmamasına neden olabilecektir. Sürekli  diğer kardeşlerinin gölgesinde kalan ve onları rol model almaya zorlanan ortanca kardeş, başlı başına bir kimlikle var olduğuna ve kendine özel olduğuna inanmakta da zorlanacaktır. 

Bu durum doğrudan yetersizlik hissi, kimlik problemleri, öz güven düşüklüğü gibi birçok etkiye neden olmanın yanında uzun vadede de negatifliklere neden olacak, kişinin yetişkinlikte dahi kimlik arayışını tamamlayamaması sonucunu doğuracaktır. 

Ebeveynlere Ortanca Çocukları Desteklemek İçin Öneriler

Ortanca çocukların gelişimi ve ortanca çocuk sendromu yaşamaması açısından ebeveynlerin bu çocuklarına karşı yaklaşımı ve onu desteklemesi oldukça önemlidir. Ebeveynlerin ortanca çocuklarını desteklediğini hissettirmesi için uygulayabilecekleri bazı öneriler şöyledir:

  • Ortanca çocuğunuzla sohbet etmeye ve onu dinlemeye özen gösterin 
  • Ortanca çocuğunuzla baş başa zaman geçirebileceğiniz vakitler ayırın 
  • Kardeşler arasında ilişki kurulmasını sağlayan aktiviteler planlayın
  • Küçük çocuğunuzun yalnızca büyük çocuğunuza değil, ortanca çocuğunuza da saygı duymasını sağlayın
  • Ortanca çocuğunuzun mutlaka büyük çocuğunuzun yürüdüğü yoldan yürümesi gerekmediğini fark edin 
  • Çocuklarınızı birbiri ile kesinlikle kıyaslamayın
  • Bir çocuğunuzu yanlış gördüğünüz bir hareketi nedeniyle uyarırken diğer çocuğunuzun araya girmesine müsaade etmeyin
  • Ortanca çocuğunuza onu takdir ettiğinizi, çabalarını gördüğünüzü ifade etmekten çekinmeyin 

Ortanca Çocukların Yaratıcı Yönleri 

Ortanca çocuklar diğer kardeşlerine nazaran tek başına vakit geçirmeye daha eğilimlidir. Bu da beraberinde hayal kurma becerisi ve yaratıcı olmayı getirir. Zira ortanca çocuklar tek başına geçirdikleri zamanlarda kendilerini eğlendirmek ve güzel vakit geçirmek isteyecek ve böylece yaratıcı yollar geliştirecektir. 

Ayrıca diğerleri tarafından fark edilme dürtüsü de ortanca çocuklara yaratıcı düşünme özelliği katacaktır. Bunda aile bağları içinde kendine özgü bir yer edinme isteğinin ve diğerlerinden farklı olarak kendi başına fark edilme ihtiyacının etkisi bulunmaktadır. 

Ortanca çocukların tüm bu etkiler ile gelişen yaratıcı yönleri onlara; iyi bir girişimci olmak, iyi bir iş arkadaşı olmak, yeni beceriler geliştirmek, eğlenceli bir arkadaş olmak gibi birçok olumlu yön kazandıracaktır. 

Ortanca Çocuk Sendromunun Önlenmesi: Sağlıklı Aile Dinamikleri 

Ortanca çocuğun kendini değerli hissetmesi ve bu sayede ortanca çocuk sendromunun ortaya çıkmaması için sağlıklı aile dinamikleri oluşması ve aile bireyleri arasında sağlıklı ilişkileri oluşması gerekmektedir.

Sağlıklı aile dinamiklerinin öncü koşullarından biri ise ailedeki her bir bireyin değerli olduğuna ikna olmasıdır. Ayrıca aile bireylerinin hep birlikte güzel vakit geçirebilmeleri, birbirini dinleyebilmeleri, birbirine sevgilerini ifade edebilmeleri ve birbirlerinin sınırlarına saygı göstermeleri gerekmektedir. Tüm bunlar aile bireyleri arasında sağlıklı ilişkiler gelişmesini ve böylece sağlıklı bir aile dinamiği oluşmasını sağlayacaktır.

Sağlıklı bir aile ortamında yetişen her çocuk kendisinin değerli olduğunun farkındadır, yetersizlik hissi ya da öz güven problemleri yaşamaz ve dolayısıyla kendini kanıtlamaya ihtiyacı olmadığının da farkındadır. 

Ortanca çocuk sendromunun hem nedeni hem de sonucu olarak karşımıza çıkan en öncül dürtünün kendini kanıtlama ihtiyacı olduğunu göz önünde bulundurursak;  bu sendromun önüne geçmenin yolunun da mutlaka sağlıklı aile dinamikleri oluşturmaktan geçtiğini tahmin etmek zor olmayacaktır. 

Dolayısıyla kendi ailesini oluşturma yolunda olan her ebeveynin hem kendisinin hem de çocuklarının psikolojik sağlığı açısından mutlaka sağlıklı aile dinamikleri oluşturmak için gereken adımları atması gerekmektedir. Aile ve çift danışmanlığı, ebeveyn danışmanlığı, bireysel terapi ve daha birçok alanda hizmet veren psikologlarımızdan size uygun olanını seçerek PsikologOfisi’nde dilediğiniz her an ve internet erişiminizin olduğu her yerde online terapi alabilirsiniz. 

Peki siz ortanca çocuk musunuz? Ortanca çocuk olmanın hayatınızda yarattığı zorluklar var mı? Anonim kalarak yorumlarda paylaşabilir, sizler gibi hisseden başka insanlara deneyimlerinizi yorumlarda yazabilirsiniz.

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog31 Ocak 2025
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı