Stres Nedir, Neden Olur?
Stres, aslında vücudumuzun bizi tehlikeye hazır etme biçimidir. İnsanın savunma mekanizmasıdır diyebiliriz.
Başka bir deyişle, hep ‘kötü’ bildiğimiz stres unsuru aslında görevi bizi hayatta tutmak olan bir uyarı sistemidir.
İnsan başa çıkamayacağını düşündüğü bir tehditle yüz yüze gelince beyni bazı sinyaller gönderir ve bu sinyalleri alan vücudunuz alarm durumuna geçer. Kaç, savaş, don cevaplarına sebep olur. Kişinin nefes alış verişi hızlanır, vücut ısısı yükselir, kalbi daha hızlı çarpmaya başlar. Evrimsel olarak, bu değişen vücut durumları, tehlike ile başa çıkmaya çalışmamızı kolaylaştırmak için değişir.
Sanılanın Aksine, Stres Düşmanımız Değildir
Her şeyde olduğu gibi stresin de fazlası zararlıdır. Araştırmalara göre; stresin az miktardaki varlığı bizim motive olmamız için gereklidir.
Şöyle düşünelim, karşımıza çıkan şeyi tehdit olarak görmezsek, onu aşmak için bir çaba da göstermeyiz. Dolayısıyla stresin belirli bir miktarı aslında yararlıdır ve başarıya ulaşmamızı kolaylaştırır. Lakin fazlası düşüncelerimize ve davranışlarımıza zarar verir.
Uzun vadede stres vücuda zarar verir. Kronik stres, kardiyovasküler hastalıklara sebep olabilir. Tamamen stressiz bir insan da herhangi bir şeyi başarmak için gerekli motivasyona sahip olamayacaktır. Bu durum da kişinin yerinde saymasına sebep olur. Bu yüzden stresimize orta yolu bulmayı öğretmeliyiz. Stresiniz size fazla geliyorsa, ve stres durumunuzu dengede tutmak istiyorsanız online psikolojik destek konusunu bir düşünebilirsiniz.
Stres Sosyalleştirir Mi?
Sarılma sonucunda ortaya çıkan oksitosin hormonunun aslında bir stres hormonu olduğunu söylesem ne düşünürdünüz? Çok ilginç, öyle değil mi? Çünkü çoğumuzun bildiği gibi oksitosin hormonu aynı zamanda insanı aşık eden, anneyi bebeğine bağlayan, emzirmek için gerekli sütün salgılanmasında etkin rol oynayan ve hatta birçok insan tarafından ‘aşk hormonu’ olarak bilinen bir hormondur.
Ancak oksitosin hormonunun da stres ile ilişkili olduğunu öğrendiğimizde şunu diyebiliriz ki, aslında stres bizi sosyalleştirir. Adrenalin ile beraber açığa çıkan oksitosin hormonu bizleri daha yakın sosyal ilişkiler kurmaya, ilişkilerimizi güçlendirmeye ve sevgiye motive eder. Fiziksel kontak kurma ve empati kurma gereksinimlerimizi açığa çıkarır. Kısacası daha duygusal ve önemseyen biri olmamıza sebep olur. Oksitosinin ne olduğunu bilenler için stres hormonlarından biri olduğuna inanmak hala zor, ama adrenalin ile birlikte salgılanır. Bu sevgi dolu hormon, bizleri tehlike anında destek bulmaya ikna etmeye çalışır. Sevdiğimizi yakınımızda tutmayı, koruyup kollamayı söyler. Olası her türlü tehlikeyi anımsatarak daha çok sarıp sarılma dürtüsünü harekete geçirir. Çevremizde birinin kötü bir durumda olduğunu ve ona yardım etmemiz gerektiğini söyleyen hormon da budur.
O halde sorunun cevabına geri dönersek, evet stres aslında sosyalleşme sebebidir de aynı zamanda.
Ki; ilk atalarımıza baktığımızda da, henüz barınakları inşa etmeye yeni yeni başlamakta olan, uçsuz bucaksız çöller ve ormanlarda yaşayan, ağaçlarda uyuyan ve yırtıcıların geride bıraktığı avlardan paylarına kalanla zorlu yaşam süren atalarımız, tehlikelerden korunmak için üzerlerinde uyudukları ağaçlardan çok fazla uzaklaşıp açığa çıkmamaya ve birbirinden uzaklaşmamaya çabalayarak hayatta kalmayı sürdürebilmişlerdir.
Dolayısıyla stres, olasılıkları değerlendirmeye itip bizleri hayatta tutarken, bir arada olmamızı, sürümüzü korumamızı, güçlü olan tarafından korunmamızı, yavrularımızı kollamamızı, iş arkadaşlarımız ile arayı iyi tutmayı ve sıkılacağımızı düşünsek bile davetli olduğumuz o etkinliklere gitmemizi tetikleyerek bizleri sosyalleşmeye iter.
Stresle Nasıl Başa Çıkılır?
Stresle başa çıkmanın en önemli yollarından biri, stres seviyesi normalin üzerine çıktığında fiziksel ve sosyal etkileşimi artırmaktır. Bu nasıl olur derseniz; arkadaş edinerek, yeni sosyal ortamlara girerek, size iyi gelen ve mutlu eden faaliyetleri yaparak olabileceği söylenebilir. Bu noktada yapılacaklar özneldir, çünkü kimisi için dikkatini tamamen odaklayacağı bir balık tutma etkinliği stres seviyesinin düşmesinde çok etkili olabilirken, kimileri için bir fincan sevdiği içecekten hazırlayıp yürüyüşe çıkmak, kimileri içinse birkaç arkadaşı ile buluşup etkinliklerle dolu bir gün geçirmek oldukça etkili olabilir. Bu yüzden, stres seviyeniz tolere edebileceğiniz sınırı aşmaya başladığında, sizi mutlu edecek bir aktiviteye yönelmek ve stres yaratan durumdan hemen uzaklaşmak ve bunu düşünmemek etkili olabilir.
Tabii ki stres sizi korur, çünkü yapmanız gereken şeyler ve sorumluluklarınızı hatırlatır ve sizi bunları yapmaya iter; fakat şu da var ki eğer stres seviyeniz tolere edebileceğiniz düzeyi aşmışsa o anda yapacağınız herhangi bir işte hata yapma olasılığınız da artar. Hızlı karar alma zorunluluğu, yanlış karar almaya davetiye çıkarabilir. Bu sebeple önce kendimizi yeniden iyi hissettirip, sonra sakin bir şekilde yapılacakların başına geçmek çok daha yararlı olacaktır.
Amerika’da yapılan bir araştırmada 30.000 insanın 8 yıl boyunca rapor ettikleri stres durumlarına bakılmış. Bu insanlara düzenli olarak, stresin kendilerine zarar verdiğine inanıp inanmadıkları sorulmuş. Bu 8 yılın sonunda, incelenmekte olan 30.000 kişide yaşanmış olan ölümlere bakılmış ve ölmüş olan kişilerin stresin kendilerine zarar verdiğine inanıp inanmama raporları incelenmiş. Çıkan sonuç şok edici; yoğun stres rapor eden insanlar, %43 daha fazla sağlık sorunları çekiyor ve ölmeye çok daha meyilli. Ama ilginç olan şu ki, bu oran sadece araştırmaya katılan insanlardan, stresin sağlığa zararlı olduğuna inananları için geçerli. Yani stresin size zarar vermeyeceğini düşünüyorsanız, hâlâ bir şansınız var! Araştırmada, yoğun stres rapor eden fakat sağlıklarına zarar vermeyeceğini düşünen insanlar ise, ölüm riskini en az taşıyanlar.
Stresin Etkilerini Nasıl Yönetebilirsiniz?
Kısacası, stresin size zarar vermemesini istiyorsanız buna stres hakkındaki yargılarınızı değiştirerek başlayabilirsiniz. Stres hakkındaki düşüncelerinizi değiştirirseniz, stresin vücudunuzdaki etkilerini de otomatik olarak değiştirirsiniz. Bir süre sonra stres beyninizi, dolayısıyla da vücudunuzu daha az etkilemeye başlar. Bunun başlıca sebebi, sizin kendinizi stresten kötü etkileneceğinize dair şartlamamış olmanız ve odağınıza koymamanızdır.
Stresin fazlası çeşitli kaygı sorunlarına yol açabilir. Bu durum ortaya çıkarsa baş edilmesi daha zor olabilir. Eğer stresinizi kontrol altına alamadığınızı düşünüyorsanız, sitemiz anasayfasından randevunuzu oluşturarak psikodestek ve nefes teknikleri desteği alabilirsiniz. Yeni başa çıkma yöntemlerine ihtiyacınız varsa, psikologlarımızla iletişime geçebilirsiniz. Bunun için buraya tıklayarak randevu oluşturabilirsiniz.