Evlat Edinirken Bilinmesi Gereken Her Şey

İçindekiler


O büyük an sonunda geldi! Belki de yıllardır bunu düşünmüş, çokça hayalini kurmuş, belki birkaç defa ertelemiş, hatta vazgeçmiştiniz. Belki de yuva sıcaklığına ihtiyacı olan bir çocuğa kapılarınızı açmak, sevginizle yaralarını sarmak istediniz. Sonunda o kararı aldınız. Yuvanıza minik bir insan daha katılıyor. Uzun zamandır düşlemekte olduğunuz miniğinize kavuşurken belki biraz heyecanlı ve kaygılısınız ve her şeyi en doğru şekilde yapmak istiyorsunuz. Tüm anne babalar gibi. Yazının devamı evlat edinen veya edinecek olan tüm anne babalara sesleniyor.

Yazımızda evlat edinme süreci ile ilgili sizlere kılavuz olmasını umduğumuz başlıkları ele aldık. Daha detaylı bilgi ve sürece dair profesyonel psikolojik destek için alanında uzman psikologlarımızdan online terapi almanızı öneririz.

 

Nasıl hazırlanabiliriz?

Biyolojik çocuklarını kucaklarına alan ebeveynlerin geçmiş olduğu gebelik süreci evlat edinen ebeveynlerde yaşanmadığından, başvuru yapmanız ve çocuğunuza kavuşmanız arasında geçen zaman biraz kısa olabilir. Bu süreç ne kadar kısa veya uzun olursa olsun, geçişi yumuşatmak adına yapabileceğiniz adımları sizler için derledik.

Alışveriş için son günü beklemeyin

Geliş tarihine ilişkin elinizde kesin bir tarih yoksa alışverişe beşik, bebek arabası, oto koltuğu, puset gibi eşyalardan ve çocuğunuzun yaşına uygun gelişimine katkı sağlayacak oyuncaklardan başlayın.

Çoğu zaman ilk kez çocuk sahibi olacak olan çiftler çocuklarına kavuşacak olmanın verdiği heyecan ile gerekenden çok daha fazla eşya satın alır ve dolapta çocuk tarafından giyilmeyi bekleyen kıyafetlerin bir çoğu kendilerine henüz sıra gelmeden küçülmüş olurlar. Çocuğunuz eve gelmeden önce alışveriş yapmanızı fakat kıyafet konusunda aşırıya kaçmamanızı öneririz.

Diğer ebeveynler ile etkileşimde olun

Evlat edinmiş olan diğer anne babalarla internet üzerinden tanışabilir, ebeveynlik konulu forumlara üye olabilir, endişeleriniz üzerine paylaşımda bulunabilir ve diğer ebeveynlerin karşılaştıkları sorunlar ve buldukları çözüm yolları üzerine konuşabilirsiniz. Evlat edinme sürecinde beraber çalıştığınız kurumlar bu gibi organizasyonlarla  bağlantı kurmanızı sağlayabilirler.

Evlat edindiğiniz çocuk savaşta ya da herhangi bir doğal afet sonucu yetim kalmış bir çocuksa travmalar konusunda deneyimli bir çocuk-ergen psikoloğu ile iletişimde kalmanızı öneririz. 

Temel çocuk bakımını öğrenin

Çocuk bakımına yönelik besleme, banyo, alt değiştirme, kucağa alma, uyutma gibi konularda temel bilgileri edinin. Bunun için videolar izleyebilir, ebeveynlik kurslarına katılabilir, çocuk bakımı ve psikolojisi üzerine kitaplar edinebilir, ebeveynliğinizin ilk günlerinde yanınızda olup size bakım konusunda destek verecek bir bakıcı ile anlaşabilir ya da ailenizden veya arkadaş çevrenizden bu konuda tecrübeli olan birinden yardım alabilirsiniz.

Şunu belirtmemizde fayda var ki, yeni ebeveyn olmuş bir çok insan kendisinden daha tecrübeli birinden bakım desteği alırken kendini yetersiz ve işine karışılıyor gibi hisseder. Desteğini alacağınız kişiyi bunun bilinci ile, iletişiminizin iyi olduğu ve hisleriniz konusunda da açıkça konuşabileceğiniz kişiler arasından seçmelisiniz.

Gelişim özelliklerini araştırın

Herhangi bir sağlık sorununu erken fark edebilmek adına çocuğunuzun yaşına göre hangi becerilere sahip olması gerektiği ve fiziksel gelişiminin alt ve üst normal sınırlarının neler olduğu konusunda bilgi sahibi olun. Yaşına göre hangi oyuncaklar ile tanıştırılabilir, ne kadar uyarana maruz bırakılmalı, hangi egzersizler yaptırılmalı, akranlarında sık karşılaşılan sağlık sorunları, doğduğu ve sizinle tanışıncaya kadar yaşamış olduğu bölgelerde sık karşılaşılan rahatsızlıklar, öz anne ve babasından ayrılış sebebi ve bunun yaratmış olabileceği olası travmalar ve bunlarla karşılaşmanız durumunda izleyeceğiniz yol haritası gibi konularda bilgi sahibi olun.

Mevcut sosyal çevrenizdeki insanların birçoğu için ek gıda dönemi, biberon reddi, uyku eğitimi, mama sandalyesi seçimi gibi konular pek ilgi çekici olmayacaktır fakat aynı yaş grubundaki çocukların ebeveynleri ile paylaşımda bulunmak size kendinizi daha iyi hissettirecektir. Bunun için çocuğunuzla beraber katılabileceğiniz ebeveynli oyun gruplarını araştırabilir, kaydolabilirsiniz.

Bebek ziyaretleri yaparak ve kurslara katılarak bakım konusunda fikir edinebilir, ebeveynli çocuk gruplarına katılarak çocuğunuzun yaşıtlarını gözlemleyebilir ve gruptaki diğer ebeveynler ile bilgi alışverişinde bulunabilirsiniz. Çocuğunuz eve gelmeden ve sizinle yaşamaya başlamadan önce çocuğunuzun yaşlarında çocuklarla vakit geçirmenizin de faydası olacaktır.

Bakıcı ve çocuk doktorunun kimler olacağını çocuk gelmeden seçin

Eğer sürekli bakımvereni kendiniz olmayacaksanız, bakıcının kim olacağını çocuk gelmeden önce kararlaştırmış olun. Bakıcı seçimi zaman alan bir süreç ve araştırma yapmayı gerektirir. Ebeveynlik tarzınız konusunda izleyeceğiniz yol ve metotlara hakim olup olmadığı, tecrübesi, çocuklarla iletişiminin nasıl olduğu, hayatında program değişikliği olup olmayacağı (alışma süreci olmaksınızın yapılacak bakımveren değişikliği çocukta travma yaratabilir), evinize her hava koşulunda gelip gelemeyeceği, fiziki sağlık durumu ve yaşı, sürekliliği ve kişisel alışkanlıkları gibi detayları bilmeniz ve çocuğunuza vereceği bakım konusunda ondan neler beklediğinizi açıkça konuşmuş ve anlaşmış olmanız önerilir.

Çocuğunuzun rutin kontrollerinin hangi doktor tarafından yapılacağı konusunda bir ön araştırma yapmanız gerekecektir. Seçiminizi yaparken doktorunuzun nerede hizmet verdiği ve buraya her koşulda ulaşmanızın mümkün olup olmadığı, doktorunuza telefonla gerekli durumlarda her saatte ulaşmanızın mümkün olup olmadığı, şehir dışındaysanız ve yanına gitmeniz o an için mümkün değilse telefon aracılığı ile merakınızı giderip gideremeyeceği, çocuk bakımı üzerine kaygılarınızı ve sorularınızı sabırla cevaplayacak biri olup olmadığı, tıptaki gelişmeleri ve çocuk psikolojisi üzerine güncel bilgileri takip edip etmediğine bakabilirsiniz.

Çocuğunuzun biyolojik anne ve babasının sağlık öykülerinde hangi kalıtsal hastalıklara yatkınlık olduğu ve bu kişilerin yaşadığı bölgede hangi sağlık sorunları ile sık karşılaşıldığı gibi bilgilere ulaşabiliyorsanız bu konularda doktoru bilgilendirmeniz önemlidir.

Nasıl besleneceğine karar verin

Çocuğunuzu ne şekilde besleyeceğiniz konusunda araştırma yapın. Bebeğiniz ek gıda öncesi dönemdeyse emzirme destek sistemi kullanarak kendiniz emzirebilir veya biberonla besleyebilirsiniz. Emzirmeyi seçecekseniz Uluslarası Emzirme Danışmanlığı Sertifikasına sahip bir emzirme danışmanından destek almanızı öneririz. Ek gıda dönemindeki çocuğunuzu kaşıkla kendiniz mi besleyeceksiniz yoksa yiyeceklerle oynamasına ve kendisinin keşfetmesine izin mi vereceğiniz üzerine düşünmeli ve hangi gıdalarla hangi dönemde tanışmasının gelişimi için yararlı olacağını araştırmalısınız.

Evi çocukla yaşama uygun hale getirin

Yaşam alanınız çocuğunuz için görünen ve görünmeyen tehlikelerle dolu. Henüz zamanınız olduğunu düşünüp ertelememeli ve evi güvenli hale getirmek için harekete geçmelisiniz. Sürekli kenarına takılıp tökezlemeye alıştığınız halıya bir çözüm bulmanın ya da ortadan kaldırmanın tam zamanı. Kucağınızda yavrunuz varken halıya takılıp düşmek istemezsiniz.

Boğulma, yaralanma, ezilme, düşme, zehirlenme, yanma, çarpılma gibi kazalara sebep olabilecek ortamlara engel olun. Varsa evcil hayvanınızın eşyalarını çocuğunuzun ulaşması mümkün olmadığı yerlere kaldırmalı, kedi kumu gibi parazit içeren tehlikeleri çocuğunuzdan uzak bir yere taşımalısınız.

Evcil hayvanınızı çocuğa hazırlayın

Eğer bir evcil hayvanınız varsa, çocuklu yaşama geçişte bazı şeylere dikkat etmelisiniz. Bunlardan bazıları:

  • Hayvanınız saldırıya meyilli veya geçmişinde saldırı öyküsü varsa çocuğunuzla aynı evde yaşaması alınması tehlikeli bir risk olabilir.
  • Rutin kontrollerini yapan veterineri ile konuşup açık bir şekilde, bir çocuk ile beraber yaşamasında bir risk olup olmadığını sormalısınız.
  • Parazit için önlem almalı, hayvanınızın sağlık kontrollerini düzenli yaptırmalı, aşılarını eksik etmemelisiniz.
  • Çocuğunuzu hayvanla aynı ortama sokmadan önce doktora götürmeli ve bir hayvanla yaşaması konusunda bir sakınca olup olmadığını sormalısınız.
  • Çocukla evcil hayvanınızı bir araya getirmeden önce çocuğunuzun giymiş olduğu kıyafetleri hayvanınıza getirerek kokusuna alışmasını sağlamalısınız.
  • Hayvanınızın kullandığı ve hayvanınız için kullandığınız eşyaları ve ilaçları çocuğun ulaşmasının mümkün olmadığı yerlere kaldırmalısınız.
  • Tanışmaları anında mutlaka dikkatli olmalı ve hiçbir zaman hayvanınız ve çocuğunuzu yalnız bırakmamalısınız.
  • Hayvan tüylerini düzenli olarak temizlemeli, evi havalandırmalı ve boğulma tehlikesine karşın hayvanınız ve çocuğunuzun beraber uyumasına izin vermemelisiniz.
  • Acil durumlarda hayvanınızı kime emanet edeceğinizin planlamasını yapmalısınız.
  • Hayvanınız ve çocuğunuzu birbirleri ile paylaşımda bulunmaları için zorlamamalısınız.

Çocuğumuz eve geldi fakat kendimizi anne/baba gibi hissedemiyoruz

Kendinizi anne/baba gibi hissedememenizin sebebi evlat edinmiş ebeveynler olmanız olmayabilir.Bu hissiyata biyolojik anne ve babalarda da sıkça rastlanılmaktadır.

Çocuğuna henüz kavuşmamış birçok ebeveyn, çocuklarını kucaklarına aldıkları anda aralarında büyük bir bağ ve aşk başlayacağını hayal eder fakat gerçek her zaman böyle olmaz. Özellikle ilk kez anne/baba olmuş ebeveynler, sürekli özel bakım isteyen ve hayatlarını her anlamda etkileyen, sosyalleşmek, çalışmak, tuvalete gitmek, uyumak hatta yemek yeme ihtiyaçları için bile çoğu zaman bebeğe göre plan yapmak durumunda kaldıkları bu yeni düzene çoğu zaman hazırlıksız yakalanırlar.

Bilmeniz gereken şu ki her ne kadar ilişkiniz hayal ettiğiniz gibi romantik başlamış olmasa da hepsi geçecek. Bebeğiniz bilinç kazanıp sizinle iletişim kurmaya, sizi tanıdığını belli etmeye başladıkça ona aşık olacaksınız. Çocuğunuza mükemmel bakımı sağlamak çabası arasında kendinizi ve birbirinizi ihmal etmemelisiniz. Dinlenmeye, öz bakımınıza ve eşinizle birbirinize vakit ayırmaya zaman yaratmak için çocuk bakımında destek almayı düşünebilirsiniz.  Çocuğunuzla mümkün olan her fırsatta fiziksel temasta bulunmak ve yabancı gibi hissetmek konusunda kendinizi suçlamamanız ve bundan kaynaklı bir travma yaşamamanız için bir uzmandan online terapi almayı düşünmelisiniz. Bir psikoloğa bağlanmak psikologofisi.com'da yalnızca bir dakikanızı alır.

Çocuğumuza yetemiyormuş gibi hissediyoruz

Yetersizlik hissinizin sebebi çocuğunuzun evlatlık olması ile ilgili değil. Ebeveynlerin yenidoğan bebeklerine karşı hissettikleri yetersizlik, halk arasında lohusalık depresyonu olarak adlandırılan postpartum sendromunda en sık rastlanan duygulardan da biridir. Yani çocuğunuzu kendiniz doğurmuş olsaydınız da muhtemelen onunla tanışmış olduğunuz ilk günlerde kendinizi yetersiz hissetmeniz mümkündü.

Bunun en büyük sebebi daha önce bir çocuğun bakımının sorumluluğunu tümüyle hiç almamış olmanız ve bu konuda nasıl bir performans sergileyeceğinizin hayalini kurarken biraz romantik yaklaşmış olmanız. Uykusuz geceler, yanlışlıkla zarar verme korkusu, konforu konusunda hiçbir zaman tam emin olamamak, temizliği ve beslenmesi konusunda sürekli kaygılı olmak, kendinize ayırdığınız zaman dilimindeki ciddi düşüş, çocukla birbirinizi anlayamıyor olmak, onun tamamen güvende olup olmadığına dair sürekli hissettiğiniz korkularınız, size sürekli ne yapmanız gerektiğini söyleyen insanlar, yaptıklarınızın doğruluğundan emin olamamanız, hedeflediğiniz mükemmelliğe olan uzaklığınız gibi bir çok unsur daha önce varlığının farkında olduğunuz hisler değildi.

Başka ebeveynlerle çocuk sahibi olmak üzerine yaptığınız konuşmalardan ya da ebeveynliğe dair kitaplardan edindiğiniz bilgiler sizi yeni hayatınıza geçişe hazırlamakta yetersiz kalabilir. Hayatınızda sizi bekleyen değişikliğe hazırlanırken İşinde uzman bir psikolog ile görüşmek yapabileceğiniz en doğru şey olacaktır.

Evimize çocuğumuzla beraber ilk kez geldiğimizde ona nasıl davranacağız

İster yenidoğan olsun isterse daha büyük bir çocuk; algıları etrafındaki uyaranlara  karşı çok açık olacaktır. Sizin varlığına çoktan alışmış olduğunuz sandalye çekme sesi, mutfaktaki her açışta ses çıkaran dolap kapağı, yan komşunun sürekli havlayan köpeği, ortama gelen fazla ışık, sıcaklık/serinlik, sesli, kokulu veya ışıklı nesneler gibi bir sürü etken onun alışmak için zamana ihtiyaç duyduğu şeyler. Tanışacağı herkes ve göreceği her şey onun için yeni. Kaygılı veya huzursuz olursa bunun için hayal kırıklığına kapılmamalısınız. Ona karşı sabırlı olun ve etrafında her zaman çok sakin davranın. Bebekler ve çocuklar karşısındaki yetişkinin stresli olduğunu hemen hissederler. Emziğine, battaniyesine, oyuncağına, ulaşmak her daim çok kolay olan baş parmağına veya herhangi bir başka şey yerine sizin varlığınızın ona kendini güvende hissettirmesine ihtiyacı var. Eve yeni gelen çocuğu aşırı ilgi ve çok fazla uyarana maruz bırakmamalısınıız. Alışması ve rahatlaması için ona alan tanımalı fakat ona kendisini yalnız hissettirecek kadar da ilgisiz kalmamalısınız. Eğer bebekse sıkça sarılıp sakin bir ses tonu ile ona birşeyler mırıldanmanız ona kendisini güvende hissettirecektir. Ortam sıcaklığı müsaitse bebeğinizi göğsünüze yüz üstü yatırıp ten teması kurmanız ona kendini güvende ve huzurlu hissettirecektir. Ağlayıp stres boşaltmak isterse bebeğinize sarılıp sakince sevebilir, ağlamaya ara verdiğinde ‘daha rahat mısın? ben yanındayım, buradayım. Sen çok güzel bir bebeksin, seni seviyorum. seni anlıyorum, ben de bazen ağlarım. ağlayabilirsin. güvendesin.’ diye fısıldayabilirsiniz.  Kendi psikolojinizin de iyi olmasını önemsemeli, kaygılı halinizi çocuğunuza yansıtmamalı, bunun için onunla göz teması kurarak ve sakince iletişim kurmalısınız. Travma geçmişi olup olmadığını öğrenmiş olmanız önemlidir. Eğer kaydedilmiş bir travma öyküsü varsa bu durumda ona nasıl yaklaşacağınız konusunda bir psikologdan destek almalısınız. Birkaç dakikanızı ayırarak ‘Aileler, Çocuklardaki TSSB Belirtilerini Fark Edemiyor’ adlı yazımızı da mutlaka okumalısınız.

Evlat edinme sonrası depresyonu

Bilinen adı doğum sonrası depresyonu olan postpartum yalnızca hormonal değildir. ‘Doğum Sonrası Depresyonu Babaları Etkiler Mi’ yazımızda da ele aldığımız gibi, babalar da postpartum sendromu yaşarlar. Aynı şekilde, evlat edinme yolu ile çocuk sahibi olan bireylerde de doğum sonrası depresyonu olarak adlandırılan süreç yaşanabilir. Çocuğunuzun biyolojik ebeveyni olmamanız postpartum sendromundan muzdarip olmanızın tek sebebi olmayabilir. Aileye yeni bir bireyin katılımı ile yaşamanız mümkün olan finansal stres, kendiniz ve eşiniz için ayırabildiğiniz vaktin azalması, eski sosyal ortamınızı özlüyor olmanız, istediğiniz kadar uyuyamıyor olmanız, çocuğunuzun siz ve eşinize mi yoksa biyolojik ailesine mi benzeyeceği kaygısı, biyolojik anne ve babasının bir gün gelip çocuğunuza ulaşmayı denemeleri konusundaki kaygılarınız, çocuğunuzun yetim kalma sebebi ve geçmiş travmaları ve ebeveynlik konusundaki yetersizlik hissiniz depresyonunuzu tetikliyor olabilir. Depresyon haliniz yaşam kalitenizi ve buna paralel olarak çocuğunuza vereceğiniz bakımı da olumsuz yönde etkiler. ‘Doğum Sonrası Depresyonu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi’ yazımızı okumanızı ve bahsedilen belirtileri kendinizde gözlemliyorsanız alanında başarılı psikologlarımızdan destek almanızı tavsiye ederiz.

Ailelerimiz evlat edindiğimiz çocuğa nasıl alışacak

Anne ve babanızın evlat edindiğiniz çocuğa karşı öz büyükanne veya öz büyükbaba gibi bir yakınlık duymayacaklarından endişelenebilir veya öyle olduğunu hissedebilirsiniz. Bu normaldir. Belki biyolojik çocuğunuza sahip olamamanızın hüznü ile başa çıkamıyor olabilirler ya da bunu denemediğiniz ya da denemekten vazgeçtiğiniz için içten içe kızgınlık duyuyor olabilir veya kendileri de çocuğunuza nasıl yaklaşacaklarını bilememenin kaygısını duyuyor olup bunu fark etmeden hareketlerine yansıtıyor olabilirler.

Ailelerinizin çocuğunuza karşı ilgilerinin beklentilerinizi karşılamıyor olması durumunda veya sahip oldukları öz torunlarından farklı davrandıklarını hissettiğinizde onları cezalandırmak için çocuğunuzdan uzak tutma yoluna gitmeyin. Bunun yerine çocuklu yaşama geçiş sürecinize onları da dahil etmeyi deneyebilirsiniz. Beşiği, bebek arabasını veya odasının rengini seçme konusunda fikirlerine başvurabilir, bir eşyasını onların seçip almalarını rica edebilir, beşiğini kurarken yardımlarını alabilir ve onları da bu sürecin bir parçası yaparak çocuk henüz eve gelmeden önce bu fikre alışmalarını hızlandırabilirsiniz. Eğer çocuğunuzun ismini kendiniz verecekseniz bu konuda fikirlerini almak veya aileden birinin ismini seçmek onlarda çocuğun aileden biri olduğu düşüncesini güçlendirebilir. Evi çocuk için güvenli hale getirme işinde onlara da küçük görevler verin ve gözünüzden kaçan bir detay olup olmadığı konusunda fikirlerini sorun.

Çocuk bakımı konusunda aslında ihtiyacınız olmasa bile yardımlarını almaktan çekinmeyin. Kendiniz bir işle meşgulken bebeği kucaklamalarını, onu biberonla beslemelerini, banyosuna yardımcı olmalarını ya da dışarıda biraz işiniz varken eğer yakınlarda oturuyorlarsa bir saatliğine çocuğunuzla onların ilgilenmelerini rica edebilir, çocuğunuz için düzenleyeceğiniz parti ve etkinliklerde yardımlarını ve fikirlerini alarak onları çocuğa dair olayların bir parçası yapabilirsiniz. Çocuğunuzun bazı hareket, jest ve mimikleri  ailenizden biri ile benzerlik gösterdiğinde bu fikrinizi onlarla da paylaşmanız çocuğunuzun aileden biri olduğunu hissetmelerine yardımcı olabilir.

Eğer bunu yapmakta zorlanmayacaksanız, ne hissettiğiniz ve ne hissettikleri konusunda açıkça konuşmayı deneyin. Onlara buna alışmaları için alan ve zaman tanıyın. Eğer bu süreç beklediğinizden uzun sürüyor ve aile ilişkilerinize olumsuz yönde yansımaya başlıyorsa geç kalmadan bir psikologdan destek almanızı öneririz.

Evlat edinme kararımızı insanlarla nasıl paylaşmalıyız

Çocuk sahibi olmayı bekleyen her çiftin bu haberi çevreleri ile paylaşma şekli kendilerine özgüdür. Bazı çiftler sosyal medya hesaplarında bu haberi paylaşırken bazı çiftler ise düzenledikleri bir etkinlikte davetlileri ile bu sevinci paylaşmayı tercih eder.

İnsanlara çocuğunuzun biyolojik anne babasından bahsederken ‘gerçek annesi/babası’ veya ‘doğal annesi/babası’ gibi sözcükler kullanmaktan kaçının ve bunlar yerine ‘biyolojik’ kelimesini tercih edin. Çocuğunuzun biyolojik anne ve babası olmayabilirsiniz fakat onun gerçek anne ve babasısınız.

Evlat edinecek olduğunuzdan haberdar olmamış  kişilerin sizi çocuğunuzla ilk kez gördüklerinde verecekleri tepkiler birbirinden çok farklı olacaktır. Şaşırmaları veya düşünmeden ağızlarından çıkabilecek kelimeler sizi incitmesin. Biyolojik çocuğunuz olsaydı da gebelik sürecinizden haberdar olmamış kişiler olacaktı ve bu kişiler sizi kucağınızda bir çocuk ile görüp onun sizin çocuğunuz olduğunu öğrendiklerinde karşılaşacağınız tepkiler de beklenmedik olabilecekti.

Çocuğa evlatlık olduğunu söylemek

Dünyanın her yerinden çocuk ergen psikolojisi alanında uzman psikologların ortak görüşü çocuğa evlatlık olduğunun söylenmesi ve bunun mümkün olan en erken yaşta yapılması gerektiği yönünde.

UNICEF’e göre Dünya’da her gün 10.000’e yakın çocuk öksüz/yetim kalmakta. Evlat edinilmiş çocuk sayısı her gün artmakta. Ülkemizde de KOREV’in paylaştığı istatistiğe göre 2020 yılında koruyucu aile yanında kalan çocuk sayısı 7503’tü. Evlat edinmek ve evlat edinilmiş olmak normal bir durum.

Çocuğunuzun biyolojik çocuğunuz olmadığını ileride öğrenme olasılığı çok yüksek. Ona kendisini kandırılmış hissettirmemek, size olan güvenini zedelememek ve onda bir travma yaratmamak adına, bunu ondan hiç saklamamak ve henüz küçükken bu bilgiyi onunla paylaşmak en iyisi. Çocuğunuza evlatlık olduğunu söylerken ‘gerçek anne/baba’ sözcüklerinden kaçınmalısınız. O gerçek bir çocuk, sizler de onun ebeveynlerisiniz ve gerçek anne babasısınız. Evlat edinilmiş olduğunu ona anlatırken soyut kavramlardan mümkün olduğunca kaçınmaya ve sakin konuşmaya, kaygılarınızı ona yansıtmamaya özen gösterin. Söylediklerinizi anladığından emin olun ve idrak etmesi için ona zaman tanıyın. Cevap vermek konusunda acele etmesi için onu zorlamayın. Soruları olursa cevapsız bırakmayın.

Biyolojik ebeveynlerin çocuklarına onun doğumunda ne hissettiklerini anlattıkları gibi siz de çocuğunuza çekinmeden onu ilk gördüğünüz anda neler hissettiğinizi, onun anne ve babası olmaktan duyduğunuz mutluluğu, onun sizin çocuğunuz olmasının hayatınızdaki en güzel şey olduğunu, onu çok sevdiğinizi ve hep yanında olup her konuda destek olmak için elinizden gelen her şeyi yapacağınızı söyleyin. Bunu yapmadan önce bir psikolog ile konuşarak tavsiyelerini almanızı öneririz. Dilerseniz sitemiz üzerinden 1 dakikada sesli veya görüntülü online terapi randevusu oluşturabilirsiniz.

Nasıl evlat edinebiliriz?

Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın resmi sitesinden derlediğimiz bilgiye göre;

En az beş yıldır evli iseniz veya siz ve eşiniz otuz yaşınızı doldurmuşsanız başvuruda bulunabilirsiniz.

Bekar olmanız durumunda otuz yaşınızı doldurmuşsanız evlat edinmek üzere başvuruda bulunabilirsiniz. Evli olmayan çiftler beraber evlat edinemezler. 

Türkiye vatandaşı iseniz ve Türkiye'de yaşıyorsanız ikamet ettiğiniz ildeki Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurabilir veya ilk başvuruyu E-Devlet üzerinden yapabilirsiniz. Yurtdışında ikamet edenler ise bulundukları ülkenin ülkelerarası evlat edinme merkezlerinin yetkili birimlerine başvurularını yapmalıdır. 

İlk başvuru sırasında hazırlayıp beraberinizde götürmeniz gereken herhangi bir belge bulunmamaktadır.

Başvuru randevunuzda evlat edinme birimi, evlat edinmek için uygunluğunuzu değerlendirir. Uygun koşulları taşıyor olma halinizde görüşmeleriniz devam eder. Yapacağınız görüşmelerde evlat edinilecek olan küçüğün özellikleri, sürecin hukuki ve sosyal sonuçları ile evlat edinme koşulları hakkında detaylı olarak bilgilendirilecek, evlat edinme hakkındaki sorularınızı il müdürlüklerindeki ilgili görevli ile paylaşabileceksiniz.

Evlat edinirken hangi belgeler istenecek?

Bu ilk başvurunuzdan sonra sizden bazı belgeler hazırlamanız istenecek. Bunlar;

  • Nüfus müdürlüğü tarafından düzenlenen vukuatlı nüfus kaydı,
  • Başvuran ve beraber yaşadığı aile fertlerinin 25/05/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu kapsamında yer alan sabıka kayıtları (silinmiş olanlar dahil),
  • Öğrenim durumunuzu belgeleyen evrak,
  • Kimlik Paylaşımı Sisteminden belge alabilen muhtarlıklardan veya nüfus müdürlüklerinden alınacak yerleşim yeri belgesi,
  • Gelir ve sosyal güvenlik durumunu, mal varlığını gösterir belgeler,
  • Zihinsel, ruhsal ve bedensel bir engelin, sürekli özel bakım gerektiren veya bulaşıcı bir hastalığının bulunmadığını ayrıca alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı olmadığını belirten sağlık kurulu raporu
  • Türkiye'de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarından veya yurt dışında ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oturma izni belgesi ve küçüğün kabul eden ülkeye girmesine ve orada sürekli ikametine izin verildiğini veya verileceğini gösterir nitelikte belge.

Evlat edinmek için gerekli belgeleri tamamladık, peki ya şimdi?

Tarafınızdan istenen belgeleri, başvuru tarihinizden itibaren en geç iki ay içinde teslim etmeniz gerekmekte olup bu süre içinde belgelerini sunmayanların başvuruları işleme konulmaz. Belgeleri sunduğunuz tarih ve saat evlat edinme sıralamanızda esas alınır. 

Belgelerin incelenmesinin ardından dosyanın işlemlerinin devam etmesi kararı verilecek olursa hakkınızda sosyal inceleme süreci başlar. İl müdürlüğü evlat edinme birimi tarafından evinize, iş yerinize, sosyal çevrenize vb haberli veya habersiz ziyaretler yapılacaktır. Bu süreçte sizin evlat edinilecek küçük veya küçükler için uygun ebeveynler olup olmadığınız, yaşam koşullarınız ve durumunuz değerlendirilir. Dosyanızın uygunluğuna göre başvurunuz belgelerinizin teslim tarihine göre sıraya alınır ve küçüğün yaşına ve cinsiyetine göre değişkenlik gösterebilecek bir bekleme sürecine girersiniz. 

Sıranız geldiği zaman bir görevli sizinle iletişime geçecek ve küçükle tanışmanız için kuruluşa yönlendirileceksiniz.

Evlat edinilecek olduğunuz küçüğün büyük yaş grubunda olması halinde uyum süreci öncesinde karşılaştırma süreci de planlanabilir. İl müdürlüğü ve kuruluş arasında yapılacak olan ortak değerlendirme sonucunda uygun görülmeniz halinde sizinle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü arasında 'Evlat Edinme Geçici Bakım Sözleşmesi' imzalanır, gerekli iş ve işlemlerin tamamlanmasının ardından küçük yanınıza yerleştirilir.

Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.(Türk Medeni Kanunun 305. Maddesi)

Evlat edinme davası açabilmek için bir yıllık sürenin dolması gerekmektedir. Bir yıllık sürenin bitiminde evlat edinme davası açabilmeniz için il müdürlüğü tarafından yapılan izlemelerin sonucunda dosyanızın olumlu değerlendirilmiş olması gerekmekte olup, küçüğün hukuksal işlemleri gibi nedenlerle bu sürenin uzaması da söz konusu olabilir.

Evlat edinmenin yasal koşulları

Evlat edinmenin yasal koşulları şunlardır;

  • Küçüğün, evlat edinen tarafından en az bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması,
  • Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının, hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi,
  • Ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızasının alınması,
  • 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 311 inci ve 312 nci maddelerinde yer alan hükümler hariç, 309 uncu maddesinde belirtilen şekilde küçüğün ana ve babasının rızasının bulunması,
  • Küçüğün vesayet altında olması halinde, Türk Medenî Kanununun 397 nci maddesinde öngörülen vesayet dairelerinin izninin alınmış olması,
  • Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya her ikisinin de otuz yaşını doldurmuş bulunmaları.

Evlat Edinme Geçici Bakım Sözleşmesi nedir?

Evlat Edinme Geçici Bakım Sözleşmesi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile sizin aranızda imzalanan bir belgedir ve yükümlülüklerinizi taahhüt altına alır. Bu sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren başlayan bir yıllık evlat edinme öncesi geçici bakım sürecinde, küçüğün bakım ve eğitimini İl Müdürlüğü denetiminde üstlenirsiniz. Evlat edinme işlemlerinin tamamlanmasına kadar Evlat Edinme Sözleşmesi devam eder. Evlat edinme öncesi geçici bakım sürecinin herhangi bir aşamasında olumsuz kanaate varılması ya da Sözleşme hükümlerine riayet etmemeniz halinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından “Evlat Edinme Geçici Bakım Sözleşmesi” tek taraflı olarak iptal edilebilir.

Evlat edinme izleme sürecinde küçüğün yanınıza yerleştirilmesinden evlat edinme işlemi tamamlanıncaya kadar haberli veya habersiz ziyaretler gerçekleşir. İzleme süreci içerisinde gerektiğinde danışmanlık hizmeti verilir. Yapılan her bir ziyaret raporlaştırılarak dosyanıza eklenir. Evlat edinmenin küçük için uygun olmayacağı kanaatine varılması halinde sürecin tamamlanması beklenmeksizin küçük geri alınır. 

Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede ise eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararı ile birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur. (Türk Medeni Kanun 315. Maddesi)

Evlat edinme bilgilerimize başkası erişebilir mi?

Evlat edinme ile ilgili bilgiler Bakanlık tarafından gizlilik ilkesine uygun olarak arşivlenip, bu kayıtlar,belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz. (Türk Medeni Kanun 314. Madde)

Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen kişi/eşlerin adları yazılır. (Türk Medeni Kanunun 314 .Maddesi)

Mahkeme olmaksızın evlat edinmek mümkün mü?

Evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. (Türk Medeni Kanunun 314. Maddesi)

Evlat edinme yasal bir işlem olup Türk Medeni Kanununun ilgili hükümleri kapsamında gerçekleştirilmektedir. Bir küçüğün evlat edinilebilmesi sadece ilgili Mahkeme tarafından verilen mahkeme kararına istinaden olur. Bunun dışında yapılan işlemler evlat edinme olarak adlandırılamaz. Bu işlemler soy bağının bozulması kapsamında yer aldığından Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir. (Hâkim kararı olmaksızın doğrudan nüfusa kayıt ettirilerek küçüğün soy bağının değiştirilmesi durumunda Türk Ceza Kanununun 231. Maddesinde yer alan “Bir küçüğün soy bağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü doğrultusunda işlem yapılmaktadır.)

 

 

Kaynakça

https://www.aile.gov.tr/sss/cocuk-hizmetleri-genel-mudurlugu/evlat-edinme-hizmeti/

Yazar
Eren Artun Ergül Profil Fotoğrafı
Eren Artun ErgülPsikolog9 Şubat 2023
Yorumlar
0/1500

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı
En uygun fiyatlarla

Online Terapi