Gerçeklerle Yüzleşmenin Gücü: Kendi Hayatına Ayna Tutmak
- Gerçeklerle Yüzleşmek Nedir ve Neden Zorlayıcıdır?
- Kendini Tanıma Sürecinde Gerçeklerle Yüzleşmenin Rolü Nedir?
- Gerçeklerle Yüzleşmenin Psikolojik Faydaları Nelerdir?
- Kendimizden Sakladığımız Gerçekler ve Savunma Mekanizmaları Arasındaki Yeri
- Gerçeklerle Yüzleşme Sürecinde İzlenebilecek Adımlar
- Gerçeklerle Yüzleşmenin Getirdiği Zorluklar ve Zihinsel Dayanıklılık
- İlişkilerde Açık Olmanın ve Dürüstlüğün Önemi
- Gerçeklerle Yüzleşmenin Aile, Arkadaşlık ve Romantik İlişkiler Üzerindeki Etkileri
Hemen hemen hepimizin günlük hayatlarımızda sıkça kullanmakta ve duymakta olduğumuz ‘gerçeklerle yüzleşmek’ olgusunu ele aldığımız içeriğimizde, konunun derinlerine inerken merak ettiğiniz tüm sorulara da cevap bulmanızı amaçladık. Keyifli okumalar dileriz…
Gerçeklerle Yüzleşmek Nedir ve Neden Zorlayıcıdır?
Gerçeklerle yüzleşmek tabiri hem günlük hayat, hem de psikoloji dünyasında sıklıkla karşımıza çıkan tabirlerden biridir. Ancak tam karşılığı ve ifade ettiği anlam bazı kişiler tarafından net olarak bilinememektedir. Peki nedir?
Gerçeklerle yüzleşmek tabiri en kısa anlamıyla kişinin hayatında var olan gerçekleri idrak etmesiyken; daha detaylandıracak olursak, kişinin hayatı ve olayları gerçekçi bir bakış açısı ile gözlemleme, fark ettiği gerçekleri kabul etme, bunları sindirme ve kimi zaman bu gerçeklerle yaşamayı kimi zaman da bunlarla baş etmeyi bilmesi anlamlarına gelmektedir.
Her ne kadar kulağa uygulaması kolay bir olgu gibi gelse de gerçeklerle yüzleşmek olgusu çoğu zaman kişiler tarafından oldukça zorlayıcı olabilmektedir.
Gerçeklerle yüzleşmenin birçok olumlu etkiyi beraberinde getirmesine karşın; zorlayıcı bir hâl almasının nedeni aslında, uyandırdığı duygular ve meydana getirdiği bazı etkilerden kaynaklanmaktadır.
Aynı zamanda zihin, var olan bir gerçekle yüzleşmek yerine daha kısa ve kolay bir yol olabilen savunma mekanizmalarına başvurma eğiliminde olabileceğinden; gerçeklerle yüzleşebilmek daha zorlayıcı bir hâl alabilecektir.
Gerçeklerle yüzleşmeyi zorlayıcı hâle getiren diğer etmenlerden bazıları ise şöyledir:
- Kimi zaman kişinin endişe ve korku duyduğu durumları hatırlatması ve bu duyguları yeniden yaşatması,
- Uzun vadede her ne kadar benlik saygısına olumlu etkileri olsa da; kısa vadede ve uygularken benlik saygısını sarsan bir hâl alabilmesi,
- Kişilerin konfor alanı edinmesi ve değişimden kaçma dürtüsü,
- Yaşanan olaylar ve yapılan hataların rahatsız edici olabilmesi,
- Kimlik sorunları yaşanabilmesi ve
- Alkol, internet, oyun gibi bağımlılıklar.
Kendini Tanıma Sürecinde Gerçeklerle Yüzleşmenin Rolü Nedir?
Kendini tanımak her insanın hayatta gerçekleştirmesi gereken bir olgu olup; farkındalık kazanmak ve kendini gerçekleştirmek açısından da oldukça büyük önem taşımaktadır. Ancak bu kendini tanıma süreci kolay ve çabuk atlatılan bir süreç değildir. Bu süreçte kişinin öncelikle gerçeklerle yüzleşmesi ve bu gerçekleri sindirebilmesi gerekmektedir.
Gerçeklerle yüzleşmenin, bir insanın kendini tanıması ve öz güven, öz şefkat, öz saygı gibi olguları geliştirebilmesi açısından rolü oldukça büyüktür. Zira bir insanın kendinde var olan ve doğumundan bu yana başına gelen gerçeklerle yüzleşebilmesi, kendini tüm bu gerçeklerle tanıyabilmesi ve kabul etmesi için bir ön şart niteliğindedir.
Kişinin öncelikle kendini gerçekleştiren, karakterini ve hayatını meydana getiren olumlu ya da olumsuz gerçekler ile yüzleşmesi ve bunları gerçekçi bir bakış açısı ile değerlendirmesi gerekmektedir. İnsan bu şekilde kendini var eden olguları tanır ve kendini her şeyiyle sevmeyi öğrenir.
Gerçeklerle Yüzleşmenin Psikolojik Faydaları Nelerdir?
Gerçeklerle yüzleşmek her ne kadar zorlayıcı bir süreç olabilirse de psikolojik açıdan faydaları oldukça fazladır. Gerçeklerle yüzleşmenin psikolojik faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
- Duygusal dayanıklılığın artmasına yardımcı olur.
- Kişinin travmalarını kabul etmesine, çözümlemesine ve bunlarla baş etmesine yardım eder.
- Depresyon, anksiyete vb. ruhsal bozuklukların önüne geçer.
- Kişinin farkındalık kazanmasını sağlar.
- Kişinin öz güveninin artmasına yardımcı olur.
- Kişinin öz saygı ve öz şefkat edinmesini sağlar.
- Alkol ve uyuşturucu madde bağımlılıklarının önüne geçer.
- Yalnız kalma korkusunu önler.
Kendimizden Sakladığımız Gerçekler ve Savunma Mekanizmaları Arasındaki Yeri
Bazı gerçeklerin kabul edilmesi oldukça zor olabilmekte ve bu durumlarda kişi, bu gerçekleri kendisinden dahi saklayabilmektedir. Geçmişten gelen travmatik durumlar; var olan bir karakteristik özellik, bir insana duyulan hisler gibi kişinin zaman zaman kendinden dahi saklayabildiği olgulardır. Böyle durumlarda ise zihin bilinçsiz olarak bazı savunma mekanizmaları geliştirir ve bu mekanizmaları devreye sokar.
Zihin tarafından geliştirilen savunma mekanizması ise aslında kabul edilemeyen ve saklanan gerçeklerin zihinde meydana getirdiği çatışmaların yansımalarıdır. İnkar, polyannacılık, karşıt tepki geliştirme, bastırma gibi birçok savunma mekanizması kişinin zihnindeki çatışmalar ve geçmişten gelen yaşanmışlıklarının etkisi ile gelişir.
Kişi, özellikle gerçeklerin kabullenilmesinin zor olduğu durumlarda bu savunma mekanizmasını devreye sokar. Dolayısıyla kabul edilmesi zor gerçekler ve bu gerçeklerle yüzleşememenin savunma mekanizmaları ile çift taraflı bir ilişkisinin olduğunu söylemek gerekir.
Gerçeklerle yüzleşmek için çaba göstermek ise bu döngüyü kırmak ve sağlıklı bir kendini tanıma ile gerçekleri kabulleniş sürecinin ilk adımı olacaktır.
Gerçeklerle Yüzleşme Sürecinde İzlenebilecek Adımlar
Gerçeklerle yüzleşme süreci kimi zaman zorlayıcı olabilen, endişe ve kaygı yaratabilen, sosyalliği azaltan ve uzun sürebilen bir süreçtir. Dolayısıyla bu yoğun süreci yönetebilmek için akıllı hareket edebilmek ve doğru adımlar atabilmek oldukça önemlidir.
Gerçeklerle yüzleşme sürecinde atabileceğiniz bazı adımlar şöyledir:
- Farkındalık egzersizlerinden destek alabilirsiniz.
- Yürüyüş, meditasyon ve yoga tercih edebileceğiniz aktivitelerden olabilir.
- Günlük rutininize yazı yazmayı ve günlük tutmayı eklemek faydalı olacaktır.
- Bu süreçte kendinizi ihmal etmemeye dikkat edin. Bunun için spordan ve yeni hobilerden ya da var olan uğraşlarınızdan destek alabilirsiniz.
- Gerekli gördüğünüzde profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
- Kendinize dahi itiraf etmekten çekindiğiniz gerçekleri yazıya dökmeyi deneyin.
Gerçeklerle Yüzleşmenin Getirdiği Zorluklar ve Zihinsel Dayanıklılık
Gerçeklerle yüzleşme süreci daha önce de belirttiğimiz gibi, uzun sürebilen ve zorlayıcı bir süreç olabilmektedir. Özellikle kişide yüzleşilen olaylar yaşanırken hissedilen duyguları yeniden uyandırması, endişe ve kaygıya yol açabilmesi, kimi zaman kişiyi öfkelendirebilmesi gibi olgular gerçeklerle yüzleşme sürecini zorlayıcı hâle getiren olgulardır.
Dolayısıyla bu süreçte zihinsel dayanıklılığın yeterli olması ve güçlü bir iradenin varlığı oldukça önemlidir. Kişinin, gerçeklerle yüzleşme sürecinin içerisindeyken, bir yandan zihinsel dayanıklılığını geliştirmek için çaba harcaması ve iradesini güçlendirmesi gerekmektedir. Böylece gerçeklerle yüzleşme sürecinin içindeyken yaşanabilecek yıpranma minimum düzeye inecek ve kişi depresyon, bağımlılık, yeme bozuklukları gibi sürecin içinde yaşanabilecek olumsuzluklara karşı kendini koruma altına almış olacaktır.
İradenin güçlendirilmesi ve zihinsel dayanıklılık kazanılması için özellikle serotonin hormonunu artıran aktivitelere yönelmek, spor yapmak, zihni dinlendiren ve rahatlatan aktivitelerden yardım almak ve farkındalık egzersizleri ile meditasyondan faydalanmak yardımcı olacaktır.
İlişkilerde Açık Olmanın ve Dürüstlüğün Önemi
İnsan ilişkileri oldukça hassas, tabiri caizse iğne ipliğe bağlı ve dikkatli davranılması gereken bir olgudur.
Güven ilişkisi ise genel olarak insan ilişkilerinin temelini oluşturan etmenlerden biridir. Dolayısıyla güven ilişkisinin kurulamadığı herhangi bir insan ilişkisinin sağlam temeller üzerine kurulduğu ve bu ilişkideki bağların kuvvetli olduğu iddia edilemeyecektir.
üven ilişkisinin kurulması için ise birinci şart elbette ilişkiyi oluşturan kişilerin birbirine karşı dürüst olması ve kişilerin birbiri ile açık iletişim kurabilmesidir. Aslında burada devreye gerçeklerle yüzleşebilmek olgusu girmektedir.
Şöyle ki; kendi gerçekleri ile yüzleşemeyen ve kendisine karşı dürüst olamayan bir kişinin ilişkideki partnerine ya da herhangi bir insan ilişkisinde karşı tarafa dürüst olabilmesi beklenemeyecektir. Dolayısıyla böyle bir ilişkide açık iletişimin ve güven ilişkisinin olması zordur. Bu da ilişkideki bağların ve temelin sağlamlığı ile ilişkinin sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyecektir.
Gerçeklerle Yüzleşmenin Aile, Arkadaşlık ve Romantik İlişkiler Üzerindeki Etkileri
Her insan ilişkisi, kendi içinde özeldir ve bu ilişkinin taraflarının ilişkinin hem sağlıklı olması hem de sürdürülebilirliği açısından üstlenmesi gereken sorumluluklar vardır.
Bu sorumlulukların en önemlilerinden biri ise karşı tarafa dürüst olabilmek ve açık iletişim kurulması için kendine düşeni yapmaktır. İlişkinin taraflarının kendine düşen bu görevi yapması, ilişkide güvenin sağlanması ve böylece sürdürülebilirlik ile ilişki sağlığının iyileştirilmesi açısından büyük bir role sahiptir.
İlişkilerinde dürüst bir karakter sergilemek isteyen insanların ise öncelikle kendine karşı dürüst olması ve kendi gerçekleri ile yüzleşmesi gerekmektedir. Zira kendine karşı dürüst olamayan bir insanın başkalarına karşı da yeterince dürüst olması beklenemeyecektir.
Gerçeklerle yüzleşmenin ilişkilere olan etkileri; ilişkide güvenin sağlanmasına katkıda bulunabilmekle kalmayıp, kişide gerçeklerle yüzleşebilmekten kaynaklı olarak sağlanan iç huzurun, yükselen öz güvenin, kazanılan öz saygının ve öz şefkatin ilişkiye yansıması da ilişkilere önemli ölçüde faydalı olacaktır.