• Blog
  • Bipolar Bozukluk ve Beslenme İlişkisi

Bipolar Bozukluk ve Beslenme İlişkisi

    Bu yazıdaki konular

Beslenme kalitesi, kişinin fiziksel sağlığını ve psikolojik durumunu birçok yönden etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, bu faktörlerin bipolar bozukluk gibi duygudurum bozuklukları için uygulanan yöntemlerde etkili olup olmadığını bulmaya çalışıyor. Araştırmacıların düşüncelerine göre, beslenmenin düzenlenmesi kişinin aldığı ilaç tedavisi ve terapilerin etkilerini daha iyi almasını sağlayabilir. Eğer siz de bipolar bozukluk ile mücadele ediyor ve psikolojik destek almak istiyorsanız, platformumuzdaki bir psikolog ile her zaman online terapi yapabilir ve  yeni bilgiler öğrenerek kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.

Bipolar Bozukluk Nedir?

Bipolar bozukluğu olan insanların ruh hali iki uç arasında dalgalanır. Bipolar bozuklukta görülen dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır. Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi bipolar bozuklukta karakteristiktir ve bu nedenle manik dönemi ve depresif dönemi aynı etkide baş etmek mümkün değildir.
 
Mani Döneminin Özellikleri:

  • Anormal derecede iyimser veya ürkek olma,
  • Artan aktivite ve enerji,
  • Abartılı kendine güven duygusu,
  • Daha az uyku ihtiyacı,
  • Sıra dışı konuşkanlık,
  • Hızlı düşünme,
  • Dikkat dağınıklığı,
  • Zayıf karar verme mekanizması (Örneğin, çok para harcamak, korunmasız cinsel ilişkiye girmek ve sürekli partner değiştirmek, vb.).

Depresyon Döneminin Özellikleri:

  • Üzücü, boş ya da umutsuz hissetme (çocuklarda ve gençlerde depresif ruh hali sinirlilik olarak görülebilir),
  • Belirgin ya da tamamen ilgi kaybı,
  • Hiçbir faaliyetten zevk almama,
  • Kiloda belirgin değişiklikler,
  • Uyku düzeninin bozulması,
  • Huzursuzluk,
  • Yorgunluk veya enerji kaybı,
  • Değersizlik,
  • Suçluluk duygusu,
  • Konsantrasyon problemleri,
  • Konuşmada problemler,
  • İntihar düşüncesi ya da planı.

Her iki dönemde görülen belirtiler karakteristiktir ve belirgin farklılıklar vardır. "Bipolar Bozukluk ile Yaşayanların Anlayacağı 5 Gerçek" adlı yazımızda da bu rahatsızlığa sahip olan kişilerin yaşadıklarını ele almıştık.

Bipolar Bozukluk İle Mücadele ve Yeni Araştırmalar

İspanya'nın Barselona kentinde düzenlenen Avrupa Nöropsikofarmakoloji Kongresi'nde sunulan yeni bir araştırma, kilonun ve yeme alışkanlıklarının bipolar bozukluğun kontrol altında tutulmasında rolü olabileceğini gösteriyor. Özellikle depresif dönem atakları için sağlıklı bir beslenme alışkanlığı sürece yardımcı olabilir. Tam tersine, zayıf bir beslenme de kişinin semptomlarını olumsuz yönde etkileyebilir ve depresif dönem ataklarını artırabilir.
Avustralya'daki Deakin Üniversitesi'nden araştırmacı Melanie Ashton, “Bu sonuçları doğrulayabilirsek bipolar bozukluğu olan insanlar için çok iyi bir haber olacak. Çünkü bipolar bozukluğun depresif dönemi için daha iyi yöntemlere büyük bir ihtiyaç var” diyor. Araştırma ekibi Avustralya, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan sayısız akademik kurumdaki bilim adamlarından oluşuyor.

Bipolar Bozukluk ve Beslenme Arasındaki İlişki Nasıldır?

Ashton ve ekibi, 181 katılımcıyı işe aldıkları ve 133'ünün final analizi için gerekli tüm verileri sağladığı bir klinik çalışma yürütmüştür. Tüm katılımcılar, bipolar bozukluğun depresif aşaması olan bipolar depresyon dönemini yaşadılar. Ekip 16 haftalık bir süre boyunca tüm katılımcıların rastgele 3 destek türünden birini almalarını sağladı:

  • anti-enflamatuar madde n-asetilsistein (NAC) dahil olmak üzere, nutrasötiklerin (veya bazen ilaçlara alternatif olarak kullanılan ve kronik hastalıkların mücadelesinde veya önlenmesine yardımcı olabilecek doğal besinlerin) bir karışımı
  • sadece NAC
  • bir plasebo

Araştırmacılar, bu destek yöntemlerini katılımcıların bipolar bozukluk için kullandıkları ilaçlarına ek olarak uygulamışlardır. Araştırma ekibi, çalışmanın başlangıcında gönüllülerin vücut kitle indeksleri (BMI'leri), depresyon seviyeleri ve gün içinde ne kadar normal bir şekilde çalışabildiklerini de içeren birçok bilgiyi de topladı.

Ekip, bu deneysel yöntemin sona ermesinden sonraki 4 hafta da dahil olmak üzere gönüllülerdeki ilerlemeyi her hafta değerlendirdi. Ayrıca katılımcıların beslenme alışkanlıklarını değerlendiren anketlere de cevap vermelerini istediler. Bu anketle birlikte katılımcıların beslenme alışkanlıklarının ne kadar sağlıklı olduğuna dair puan verdiler.

Kaliteli beslenme alışkanlıkları yüksek miktarda meyve ve sebze tüketimini içerirken zayıf beslenme alışkanlıkları doymuş yağ, rafine karbonhidratlı gıdalar ve yüksek alkol tüketimini içeriyordu. 

Ashton ve ekibi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını antienflamatuar ve kalitesiz beslenme gibi içeriklerine göre sınıflandırdılar. "Daha kaliteli bir beslenmeye, antienflamatuar özelliklere sahip bir diyet veya daha düşük bir BMI'ye sahip olan kişilerin, eklediğimiz tedaviye çok iyi cevap verdiğini gördük. Fakat düşük kaliteli ve zayıf beslenme alışkanlığı olduğunu rapor eden kişiler, özellikle kötü beslenenler ve kilolu olanlar eklediğimiz tedaviye pek iyi cevap verememişlerdir” diye belirttiler.

Araştırmacılar, bu sonuçların daha büyük klinik çalışmalarda tekrarlanabilmesi durumunda, uzmanların bipolar bozukluk tanısı konan kişilere diyet tavsiyesi vermeye başlamak isteyebileceklerine inanıyorlar. Ashton, "Bu kontrollü bir denemedir, ancak bulduklarımız araştırmamızın sonuçlarıydı; başka bir deyişle, test ettiğimiz temel sonuç değildi" diyerek bu çalışmayı tekrarlamanın gerekliliğini vurgulamaktadır.

“Sonucumuz istatistiksel olarak anlamlıdır, ancak çalışma genel olarak beslenme kalitesi, enflamatuar diyetler ve vücut kitle indeksinin (BMI) genel olarak ilaç tedavisi üzerindeki etkisini test etmek için tasarlanmadığından araştırmadan herhangi bir kesin sonuç çıkarılmadan önce daha büyük bir çalışma yapılmalıdır” diye bitiriyor Ashton. 

Bipolar bozuklukla ilgili daha çok çalışma yapılması gerektiği bir gerçektir. Bu bilgiler ışığında yetişkinlerde ve özellikle çocuklarda bipolar bozukluğun tedavisinde yeni yöntemler keşfetmesi umut vericidir. Beslenme ve psikoloji arasındaki ilişki ile ilgili "Psikolojinize İyi Gelecek Yiyecekler" blog yazımızı okuyabilirsiniz. Bipolar bozuklukla ilgili psikolojik destek almak ve tedavi sürecinde yaşam tarzında bazı değişiklikler yaparak tedaviyi desteklemek için, çeşitli stratejiler öğrenmek istiyorsanız psikologofisi.com'daki  uzmanlarımızdan her zaman destek alabileceğinizi unutmayın. Yakınlarınız bu rahatsızlığa sahipse ve onlara nasıl destek olacağınız konusunda bilgi almak istiyorsanız "Bipolar Bozukluğu Olan Sevdiklerinize Destek Olmanın 9 Yolu" adlı makalemizi okumanızı kesinlikle öneririz. Her zaman yanınızdayız.

Yazar
Eren Artun Ergül Profil Fotoğrafı
Eren Artun ErgülPsikolog5 Nisan 2019
Yorumlar
0/1500

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı
En uygun fiyatlarla

Online Terapi