erteleme hastalığı

Erteleme Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hepimiz bazı zamanlarda yapmamız gereken planlarımızı erteler, normalde yapmaktan mutluluk duyacağımız aktiviteleri dahi sonraya bırakırız. Bunun altında yatan sebep; o an için kendimizde yeterli enerjiyi bulamamamız, kendimizi yorgun hissetmemiz, stresli bir dönem içinde olmamız veya daha farklı bir şey olabilir. 

Ancak bazı kişilerde herhangi bir işin ya da hareketin ertelenmesi, kronik bir hale gelebilir ve bu da psikolojik açıdan bir hastalık teşkil eder. 

Yapılması gereken bir iş, katılınılması gereken bir aktivite vs. durumları; yeterli vakte sahip olmasına rağmen ertelemesi ve bunları yapmaktan çok kez kaçınması hali, erteleme hastalığıdır. 

Hem özel hayatta hem de profesyonel hayatta kişinin kendisi ve etrafındakilerin olumsuzluklar yaşamasına neden olan bu hastalık mutlaka çözümlenmesi gereken bir durumdur. 

Erteleme Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Erteleme hastalığı günümüz dijitalleşen ve hızlanan dünyasının bir sonucu olmakla beraber elbette bazı nedenlerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenleri şöyle sıralayabiliriz:

Erteleme Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Erteleme hastalığı tipik olarak, görev ve planların yeterli vakit olmasına rağmen ertelenmesi belirtisi ile kendini gösterir. Ancak elbette başka bazı belirtiler de kişide erteleme hastalığı olduğunu işaret edebilir. 

Bu belirtileri şöyle sıralayabiliriz:

  • Ertelemeyi bir alışkanlık haline getirme
  • Ertelenen plan ve görevler ile ilgili bahane üretme
  • Süreye bağlı işlerin son gününe bırakılması
  • Ertelemenin kişide bir strese ve kaygıya yol açması
  • İş ve görevlerin yüzeysel ve dikkatsiz gerçekleştirilmesi
  • Kararsızlık

Mükemmeliyetçilik ve Erteleme Davranışı Arasındaki İlişki

Erteleme hastalığı, her ne kadar uzaktan bakıldığında daha çok sorumluluk alamayan, işini ve görevini önemsemeyen insanlarla ilişkili gibi görünse de; çoğu zaman mükemmeliyetçilik ile bağlantılı ve yakından ilişkilidir. Kaldı ki erteleme hastalığı sıklıkla, mükemmeliyetçiliğin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. 

Mükemmeliyetçiliğin ne olduğunu tam anlamıyla öğrendiğimizde erteleme hastalığı ile olan ilişkisi de daha doğru anlaşılabilecektir. 

Mükemmeliyetçilik herhangi bir konuda kusur ve eksik bulunmamasını hedefleyerek, yüksek standartlara sahip olmayı; ancak bunun bir sonucu olarak, kusursuzluğa ulaşamamak konusunda yoğun endişe ve yetersizlik korkusunu ifade eder. 

Mükemmeliyetçi kişiler; herhangi bir davranışı ile ilgili kendilerine karşı eleştirel ve acımasız yaklaşır, yoğun şekilde yetersizlik ve başarısızlık korkusuna sahiptir. 

Mükemmeliyetçilik kişiye sürekli çalışmak, stres yapmak, yüksek standartlara sahip olmak şeklinde yansıyabilir iken; öte yandan başarısız olmaktan kaçmak için işi ertelemek, bir işin kusursuz gerçekleşmeyeceğinin bilinci ve kaygısı ile o işi hiç yapmamayı tercih etmek şeklinde de yansıyabilir. Bu da elbette beraberinde erteleme hastalığını getirir.   

Erteleme Hastalığının Türleri Nelerdir?

Erteleme hastalığı; semptomlarının hangi alanlarda ne oranda ortaya çıktığı esas alınarak türlere ayrılmıştır. Bu türler şöyledir:

  • Akademik alanda erteleme: Eğitim hayatında verilen ödevlerin yapılması ve sorumlulukların yerine getirilmesi konusundaki ertelemeleri ifade eder. 
  • Karar alma konusunda erteleme: Karar merci olunan konularda genellikle yanlış bir karar alma korkusu ile alınacak kararın ertelenmesini ifade eder. 
  • İş hayatında erteleme: Profesyonel hayatta verilen görevlerin ve sorumlulukların gerçekleştirilmesinin ertelenmesini ifade eder. 
  • Günlük hayatta erteleme: Günlük hayattaki basit işlerin dahi ertelendiği türdür. 
  • Özel hayatta erteleme: İnsan ilişkilerinin getirdiği sorumlulukların gerçekleştirilmesi ve sorunların tartışılarak çözülmesi gibi konuları ertelemeyi ifade eder.
  • Kompulsif erteleme: Yukarıda sözünü ettiğimiz erteleme türlerinin birleştiği ve kişinin, ertelemeyi genel olarak yaşamına enjekte ettiği türdür.

Erteleme Davranışının Depresyon ve Anksiyete İle İlişkisi

Anksiyete bozukluğu ve depresyon insan psikolojisini en çok etkileyen problemlerden ikisi olup, başka bazı psikolojik hastalıkların da tetikleyicisi olabilmektedir. 

Erteleme hastalığının hem sebebi hem de sonucu olarak depresyon ve anksiyete karşımıza çıkabilecektir. 

Özellikle anksiyete bozukluğu; bireyde başarısız olacağı kaygısına, bu kaygı ise erteleme hastalığının kronik bir hal almasına neden olabilir. 

Öte yandan tüm bu durumlar kişiyi bir stresin içine atarak depresyonu beraberinde getirebilir. 

Depresyon ise; kişinin herhangi bir görevi tamamlayacak güç ve enerjiyi kendisinde bulamamasına sebebiyet vererek erteleme hastalığına neden olabilecektir. 

Bu da kişide; diğer insanlar ve sorumlu olduğu kişilere karşı mahcup olacağı kaygısı ile anksiyete bozukluğunun tetiklenmesine neden olabilir. 

Erteleme Alışkanlığı ile Başa Çıkma Yöntemleri Nelerdir?

Erteleme hastalığı kişinin sorumluluk sahibi olmasını engelleyen, yaşamın her alanında hem kişi hem de etrafındakiler açısından birçok olumsuzluklara neden olan bir sorundur. 

Hal böyle olunca, erteleme hastalığına sahip olduğunu düşünen ya da kronik olarak erteleme sorunu bulunan kişiler bununla baş etmenin yollarını aramaktadır. 

Eğer erteleme hastalığınız ile başa çıkmak istiyorsanız bunun için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler elbette bulunmaktadır. Bunun için öncelikli olarak yapmanız gereken; sizi bir görevinizi ya da planınızı ertelemeye iten korkularınız ile yüzleşmek ve onun üzerine gitmektir. 

Zira başarısız olma korkusu, yetersizlik korkusu gibi korkular çoğunlukla beraberinde erteleme hastalığını da getirmektedir. Böylece erteleme hastalığına neden olduğunu tespit ettiğiniz korkunuzun üstüne giderek hem bu korku ile hem de erteleme korkusu ile başa çıkabilirsiniz. 

Ancak elbette bazı durumlarda profesyonel destek gerekmelidir ve kişi ihtiyaç duyduğunu düşündüğünde profesyonel destek almaktan çekinmemelidir. Sonrasında ise uygulayabileceğiniz bazı yöntemler şöyle sıralanabilir:

  • İşinizi yapmanız gereken saatten bir süre önce dikkatinizi dağıtacak nesneler ile bağınızı kesebilirsiniz. 
  • Özellikle hastalığın yoğun olduğu dönemlerde size görevinizi hatırlatacak alarmlar kurabilirsiniz. 
  • Zaman yönetimi ve farkındalık egzersizleri üzerine çalışabilirsiniz. 
  • Gününüzü ve hatta saatlerinizi planlayabilirsiniz.
  • İnternet ve sosyal medya kullanımını kısıtlayabilirsiniz.
  • Kendinize küçük hedefler belirleyip ödüllendirmeler yapabilirsiniz. 

Erteleme Hastalığının Üstesinden Gelmek İçin Bazı Pratik İpuçları

Bazı küçük ipuçları, erteleme hastalığının üstesinden gelirken size oldukça yardım edebilir. Bu ipuçlarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Bir işi yapmadan on beş dakika önce elektronik cihazları bırakın.
  • İşinizi yaptığınız sırada kendinize küçük molalar verin.
  • İşinizin belirli aşamalarını tamamlamanızın ardından kendinize küçük ödüller verin. 
  • Günün hangi saatlerinde en verimli olduğunuzu belirleyin ve planlarınızı bu saatler çerçevesinde yapmaya özen gösterin.
  • Günün sonunda, o gün hangi işlerinizi tamamladığınıza dair listeler oluşturun.
  • İşlerinizi önem sırasına koyun.

Ertelemenin Okul ve İş Hayatına Etkileri Nelerdir?

Erteleme yaşamın tüm alanlarında kişiye zorluk çıkarsa da, özellikle profesyonel hayat diyebileceğimiz eğitim hayatı ve iş hayatında önemli olumsuzluklara neden olacaktır. 

Özellikle kişinin sorumluluk sahibi olmasına ve görevlerini ya da iş/okul hayatının gerekliliklerini yerine getirmesine engel olan erteleme hastalığı; kişinin imajının kötü etkilenmesine de neden olmaktadır. 

  • Erteleme hastalığının genel olarak iş hayatındaki etkileri şöyledir: Kişinin çalıştığı pozisyonun gerekliliklerini yerine getirmesine engel olur. Proje teslimi üzerine çalışılan bir işte çalışan kişiler için projenin zamanında teslim edilmesinin önüne geçer. Genel olarak kişinin verimli bir çalışan olmasını engelleyen erteleme hastalığı, kişiye karşı ön yargı oluşmasına ve onun istenmeyen bir ekip arkadaşı olmasına neden olabilir. 
  • Erteleme hastalığının okul hayatına olan etkileri ise genel olarak şöyledir: Öğrenci, teslim edilmesi gereken projelerini zamanında teslim edemez ya da teslim edebilmek için yüzeysel projeler yapar. Ayrıca, ödevlerini amacına uygun ve anlayarak yapmaz. Öğrenci, çalışması gereken derslerine verimli bir şekilde çalışamaz ve maalesef sonucunda başarısız bir eğitim hayatı geçirebilir. 

Dijitalleşmenin Erteleme Hastalığındaki Rolü Nedir?

Öncelikle dijitalleşmenin ne olduğunu anlamamız gerekir ki erteleme hastalığı ile olan bağlantısını da anlayabilelim. Dijitalleşme, günümüz modernleşen dünyasının beraberinde getirdiği en önemli olgulardan biridir. Bilginin, dijital formatlarda yayılması ve manuel olarak bilinen ve ortaya çıkan formların giderek dijitalleşmesi anlamlarına gelen dijitalleşme, geniş ve bilinen anlamıyla ise yaşamın gitgide dijital platformlara taşınması anlamına gelmektedir. 

Pozitif birçok yönü de bulunan ve bilgiye ulaşımı kolaylaştıran dijitalleşmenin en önemli negatif yönü kişileri daha tembel ve kolay elde edilebilen standartlara alışkın bir hale getirmesi ve asosyalleştirmesidir. 

Bu durum ise, kişiyi kronik bir erteleme haline ve sorumluluk üstlenmeyen ve kendi sorumluluklarını gerçekleştiremeyen bir hale getirir. Zira kişi, dijitalleşme sayesinde bilgiye ulaşmak için çaba harcamak zorunda olmasa da bu durum kişiyi çabasızlığa ve kolay elde edilebilen karşılıklara alıştırabilir. 

Ayrıca dijital mecralarda ve elektronik eşyalar ile geçirilen sürenin giderek artması da kişinin bu zamandan fedakarlık ederek görevlerini gerçekleştirmek için zaman ayırmasını giderek daha zor bi hale getirmekte ve bu da erteleme hastalığının tetikleyicisi olmaktadır. 

Erteleme Hastalığı Neden Bu Kadar Yaygın?

Erteleme hastalığının son zamanlarda bu denli yaygınlaşmasının tek bir sebebi bulunmayıp; bu yaygınlık birçok farklı faktörün etkisi ile ortaya çıkmıştır. 

Öncelikle yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi hızlanan ve dijitalleşen dünya bu yaygınlaşmada önemli bir etkendir. Ancak bunun yanında; sosyal medya ile beraber insanların hayatının bu denli göz önüne çıkması ve genellikle sosyal medya fenomenleri başta olmak üzere kişilerin hayatlarını kusursuz ve mükemmel olarak yansıtması da, insanlarda mükemmeliyetçilik ve yetersizlik kaygısının ortaya çıkmasını, dolayısıyla da erteleme hastalığının yaygınlaşmasını beraberinde getirmektedir. 

Ayrıca profesyonel hayatta, çalışanlardan ya da öğrencilerden beklentilerin, ilişkilerde partnerden beklentilerin ve her iki alanda da kıyaslamaların bu denli artması, toplumsal rollerin bu denli keskin sınırlarla belirlenmesi de kişinin yetersizlik kaygısına, depresyona, anksiyeteye ve sonucunda da erteleme hastalığına yakalanmasına ve bu sorunların daha sık karşımıza çıkmasına neden olmaktadır. 

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog15 Eylül 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı