Gece Korkusu: Karanlıktan Canavarlara Uykunun Zorlu Yolculuğu
- Gece Korkusu Nedir?
- Gece Korkusu Kaç Yaşlarında Ortaya Çıkar?
- Gece Korkusunun Olası Nedenleri
- Gece Korkusunun Belirtileri
- Gece Korkusunun Çocuk Psikolojisindeki Yeri
- Karanlık ve Canavarlar Çocukların Korkularında Hayal Gücünün Rolü
- Gece Korkusu ile Gece Terörü Arasındaki Fark Nedir?
- Çocuklarda Gece Korkusunu Tetikleyen Faktörler
- Çocukların Gece Korkusu İle Baş Etmesine Yardımcı Olacak Yöntemler
- Gece Korkularına Karşı Yatıştırıcı Hikaye ve Oyuncakların Rolü
- Gece Lambası Kullanımı Faydalı mı, Zararlı mı?
- Çocuğun Korkularını Normalleştirmek Doğru İletişim Yolları
- Korkuların Çocuklarda Bağımsızlık Duygusuna Etkisi
- Ne Zaman Profesyonel Destek Alınmalıdır?
- Gece Korkusu ve Aile İlişkileri
- Gece Korkularının Çocukların Gelişimine Katkıları
- Gece Korkusunu Önlemek İçin Günlük Hayatta Alınabilecek Önlemler
- Ebeveynlerin Gece Korkusuna Karşı En Sık Yaptığı Hatalar
Gece vakti kimilerinin içinde huzur, sakinlik, kendinle başbaşa kalma gibi olumlu fikirler uyandırırken kimileri için ise endişe, karanlık, kaygı ve hatta korku gibi olumsuz fikirlere yol açabilir.
Karanlığın çökmesi ile beraber uyanan korkuyu incelediğimiz içeriğimizde, gece korkusuna dair merak ettiklerinize cevap bulacaksınız. Keyifli okumalar dileriz…
Gece Korkusu Nedir?
Bazı geceler kabus görmek, kendini yalnız hissetmek, konuşmaya ihtiyaç duymak gibi nedenlerle geceleri olumsuz duygulara kapılmak normal karşılanabilir elbet de. Herkes bazı geceler melankoliye kapılabilir veya ürperebilir.
Bazı kişilerde kronik olarak geceleri korku duygusu uyanmaktadır. Gece korkusu olarak adlandırılan bu durum; kimi zaman olmayan şeylerin görünmesi, gercekcilikten uzak patolojik bulgular, kalp sıkışması, nefes alış verişinde zorlanma, uyku bozukluğu gibi birçok belirti ile kendini gösteren ve hava kararması ile birlikte tetiklenen bir problemdir.
Gece Korkusu Kaç Yaşlarında Ortaya Çıkar?
Yapılan çalışmalar insanda korku duygusunun doğuştan itibaren var olduğunu göstermektedir. Zira korku duyusu, hayatın devamlılığı için oldukça önemlidir ve her insanda var olması gereken bir duygudur.
Karanlık ve gece korkusunun ise çocuklarda 3 yaştan itibaren görülmeye başlandığı gözlemlenmiştir. Bu korkular çoğu zaman yaklaşık olarak 12 yaşına kadar devam etse de bazı insanlarda yetişkinlik döneminde de yansımaları devam etmektedir. Buna göre gece korkusunun, çocukluk çağının önemli bir dönemine eşlik ettiğini söylemek mümkündür. Ancak elbette gece korkusu her çocukta ortaya çıkmayabilir; bu korkunun ortaya çıkmasının bazı temel nedenleri bulunmaktadır.
Gece Korkusunun Olası Nedenleri
Gece korkusu birçok farklı nedenle kısa süreli ya da uzun süreli olarak ortaya çıkabilir. Özellikle çocukluk çağının bir yansıması olarak gözlemlenen gece korkusunun olası nedenleri şöyle sıralanabilir:
- Çocukluk çağı travmaları
- Aile bireylerinin çocuğa karşı olan yanlış tutumları
- Güvensizlik ve güvende hissetmeme kaygısı
- Uyku bozuklukları
- Korku temalı hikaye ve filmler
- Yalnızlık korkusu
- Aşırı baskıcı ailede büyümek
- Depresyon, anksiyete gibi bazı psikolojik sağlık sorunları
- Yakın zamanda ölüm, boşanma gibi ayrılık travmaları yaşamak
- Birtakım sağlık problemleri
- Madde bağımlılığı
Gece Korkusunun Belirtileri
Gece korkusu, çocuklarda ve yetişkinlikte hem benzer hem de farklı belirtiler ortaya çıkarmaktadır.
Gece korkusunun çocuk ve yetişkinlerde ortak olarak ortaya çıkan belirtileri genellikle şöyledir:
- Havanın kararması ile başlayan gerginlik
- Kaygı
- Kalp çarpıntısı
- Hızlı soluk alıp verme
- Uykuya dalmakta güçlük
- Uyku bozuklukları
- Anksiyete
- Aşırı terleme
- Mide bulantısı
Gece korkusunun çocuklara özel olarak görünen belirtileri ise şöyledir:
- Yalnız uyumak istememe
- Geceleri ağlayarak uyanma
- Sürekli anne baba ile uyuma isteği
- Uykuda altına kaçırma
Gece Korkusunun Çocuk Psikolojisindeki Yeri
Bir çocuğun psikolojisi içinde bulunduğu çocukluk çağında olduğu kadar; çocuk yetişkin olduğunda da oldukça büyük bir öneme sahiptir.
Yaklaşık 12 yaşına kadar devam edebilen gece korkusu, üç yaşlarında başladığı hesaba katılırsa bir çocuğun ilk dönemlerinin çok büyük bir kısmını kaplamaktadır. Bu etkeni göz önüne aldığımızda gece korkusunun bir çocuğun psikolojisini oldukça fazla etkileyebilecek bir potansiyelde olduğunu görüyoruz.
Şöyle ki gece uyumakta zorlanmak ve yalnız yatamamak gibi gece korkusu belirtilerini gösteren bir çocuk; benlik duygusu, öz güveni gelişemez ve bu çocuk yetişkinlik döneminde yetersizlik hissi, yalnızlık korkusu, öz güvensizlik, anksiyete gibi önemli psikolojik sorunlarla baş etmek zorunda kalabilir.
Ayrıca çocuklukta başlayan karanlık korkusu, başa çıkılamadığında yetişkinlikte de devam ederek bireyin hayatını oldukça zorlaştırabilmektedir.
Dolayısıyla gece korkusunun hem çocukluk döneminde hem de yetişkinlikte önemli psikolojik etkileri olduğunu söylememiz gerekir. Bu nedenle karanlık korkusu ihmal edilmemeli ve ciddiye alınarak önüne geçilmelidir.
Karanlık ve Canavarlar: Çocukların Korkularında Hayal Gücünün Rolü
Çocukların hayal dünyası tahmin edebileceğimizden çok daha geniş boyutlara ulaşabilecektir. Çocuk yaşlarda karanlık korkusunun ortaya çıkmasında da çoğu zaman bu hayal dünyasının oldukça büyük bir etkisi bulunmaktadır.
Hem bilinç hem de bilinçaltı çocukların hayal dünyasında çokça etkilidir. Bazen direkt bilincin yansıması olarak kurulan hayaller karanlık korkusunun artmasında etkili olabilirken, bazen de aile yapısı, travmatik olaylar, duyulan bir hikaye gibi birbirinden farklı birçok sebeple çocukların bilinçaltına bazı inançlar yerleşebilir ve bunlar hayal dünyasına yansır.
Özellikle karanlık ve yalnızlıkla ilgili negatif tecrübe ve inançlara sahip olan çocuklar korkunç hayaller kurabilir, zarar görecekleri inancına kapılabilirler. Bu hayaller de elbette karanlık korkusunun oluşmasında etkili olacağı gibi bu etkisinin boyutunun artmasında da oldukça etkili olacaktır.
Gece Korkusu ile Gece Terörü Arasındaki Fark Nedir?
Psikolojide gece korkusu ve gece terörü birbiri ile karıştırılabilen ancak aslında oldukça farklı olgulardır. Bu ikisini birbirinden ayıran özelliklere geçmeden önce gece terörünü tanımlamak, konunun daha iyi anlaşılması açısından faydalı olacak.
Gece terörü; uykudan çığlık atarak uyanmak, yoğun şekilde korku duymak gibi belirtilerle kendini gösteren, uyurgezerlik gibi tehlikeli olgulara sebep olabilen bir psikolojik sorundur. Otonom sistemden kaynaklı bir durum olduğu düşünülen gece terörü beraberinde terleme, kızarıklık, çarpıntı gibi sorunları da getirebilecektir.
İki psikolojik sorunun tanımlamaları göz önüne alındığında birbiri ile karıştırılması oldukça normal karşılanmalıdır. Ancak elbette bunları birbirinden ayıran önemli noktalar vardır. Şöyle ki en başta gece korkusu akşam vakitlerinde havanın kararması ile kendini gösteren bir sorunken, gece terörü uykuya dalış ya da uyku esnasında ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca gece korkusu çoğu zaman karanlık havanın getirdiği yalnızlık ile eşleştirilirken gece terörü daha spesifik olarak uyku ile eşleştirilen bir sorundur. Gece korkusu daha ziyade psikolojik nedenlere bağlı olarak gelişirken gece teröründe genetik faktörlerin de etkili olduğu bilinmektedir.
Çocuklarda Gece Korkusunu Tetikleyen Faktörler
Gece korkusu çocuklarda genellikle üç ve on iki yaş aralığında görülen ve eğer kontrol altına alınmazsa yetişkinlik hayatında da önemli olumsuzluklara sebebiyet veren bir sorundur. Dolayısıyla henüz çocuklukta gece korkusunu tetikleyen nedenlerin farkında olmak ve bunların önüne geçmek gerekmektedir. Çocuklarda gece korkusunu tetikleyebilen faktörler şöyle sıralanabilir:
- Baskıcı aile bireyleri
- Çocuğun yaşadığı bir travma
- Gece görülen kabuslar
- Ebeveynlerin akşam saatlerinde çocukların yanında tartışması
- Çocuğun gece saatlerinde tek kalmaya ve yalnız uyumaya alıştırılmaması
- Ailenin aşırı sahiplenici bir tutum sergilemesi
- Eğitim vermek, yemek yedirmek gibi amaçlarla çocuğun korkutulması
Çocukların Gece Korkusu İle Baş Etmesine Yardımcı Olacak Yöntemler
Henüz çocukluk çağında gece korkusu ile baş edilmesi, bu sorunun yetişkinliğe sirayet etmesine ve hayatı zorlaştırmasına engel olacaktır. Dolayısıyla ebeveynlerin çocuklarında gece korkusu bulunduğunu fark ettiğinde bazı yöntemler uygulayarak bu korku ile baş etmesi gerekmektedir. Çocuklarda gece korkusu ile baş edilmesini sağlayan bazı yöntemler şöyledir:
- Çeşitli oyunlarla çocuklara doğru uyku eğitiminin verilmesi
- Özellikle çocuğun bağımlılık kazandığı üç yaş itibariyle gece tek başına uyumaya alıştırılması
- Hava karardığında çocukların yanında ses yükseltmemeye dikkat etmek
- Çocukların uyku oyuncağı edinmesi
- Çocukların uyumadan önce ekrana bakmasının önüne geçilmesi
- Çocuklara nefes egzersizleri yapabilecekleri aktiviteler yaptırmak ve oyunlar oynatmak
- Çocuklara uyumadan önce kendilerini mutlu ve rahat hissedecekleri masallar okumak
Gece Korkularına Karşı Yatıştırıcı Hikaye ve Oyuncakların Rolü
Gece korkuları çocukların hayal gücünün en geniş olduğu, oyun oynamaktan en çok hoşlandıkları dönemde ortaya çıkar ve bu nedenle de en az aydınlık ve güzel havada kurdukları tatlı hayaller gibi hava karanlıkken de daha kötü ve hatta korkunç hayaller görebilirler. Bu da gece korkularının etkisini artırabilir ve baş edilmesini zorlaştırabilir. Ancak doğru yöntemler ve uygulamalarla çocuklardaki bu oyun sevgisi ve hayal gücü gece korkusu ile baş etmek için kullanılabilir.
Çocuklara uyku oyuncakları edinmek ve böylece kendini güvende hissetmesine yardımcı olmak bu yöntemlerden biridir. Ancak bu konuda ölçülü davranmak; çocuğun oyuncağa bağımlı hâle gelmesini önlemek ve zaman zaman yalnız uyumasına da imkan vermek önemlidir.
Sıklıkla uygulanan bir başka yöntem de çocuklara uyumadan önce masal okumaktır. Elbette bu yöntem de hem çocuğun hayal gücünün beslenmesi hem de gece korkusunun önüne geçilmesi açısından oldukça faydalıdır ancak burada da hassas davranılması ve dikkat edilmesi gerekir. Özellikle çocuğa uyumadan önce okunacak masalın oldukça dikkatli, korku öğeleri içermeyen bir masal olması ve çocuğun hayal gücünü daha olumlu yönde beslemesi önemli bir noktadır.
Gece Lambası Kullanımı: Faydalı mı, Zararlı mı?
Gece lambası kullanmak kısa vadede uyku korkusunun iyileşmesi için faydalı olabilen ve karanlığın neden olduğu endişeyi alarak uykuya dalmayı kolaylaştıran bir durumdur. Ancak gece lambası kullanımı her ne kadar faydalı görünse de uyku kalitesini negatif etkileyebilir. Zira gece lambasından yayılan parlak ışık uyku kalitesini sağlayan ve uykunun en önemli hormonlarından melatonin hormonunun salgısını azaltabilir. Bu da kısa vadede uyku kalitesinin azalmasına ve uykudan istenilen verimin alınmamasına; uzun vadede ise uyku problemlerine ve uykusuzluğa, gün içinde ise sürekli uykulu bir hâle neden olur.
Dolayısıyla hem çocuklarda hem de yetişkinlerde gece lambası kullanımının sürekli bir alışkanlık haline getirilmemesi; kısa vadede gece korkusunun düzelmesi için tercih edilse de kullanımının uzun vadeli hâle gelmemesi gerekmektedir.
Çocuğun Korkularını Normalleştirmek: Doğru İletişim Yolları
Çocuklar hayal gücünün genişliği ve dünyada yaşadığı her olayı ilk kez deneyimlemelerinin etkisi ile bazı korkulara sahip olabilir. Bu korkular ebeveynlere yersiz gelebilir, fazla gelebilir ya da çocuğun dikkat çekmek amacında olduğunu düşünebilirler. Ancak çocukların bu korkuları çoğu zaman samimi ve içten korkulardır.
Zira hayal gücünün en geniş olduğu dönem çocukluğun 3 yaşı itibariyle başlayan dönemidir. Bu dönemde çocuklara korkuları hakkında öfkelenmemek, onları yargılamamak ve onlarla korkuları hakkında açık iletişim kurmak oldukça önemlidir.
Çocuğun kendini anlatmayı ve anlaşılmayı deneyimleyeceği ilk kişiler ebeveynleridir. Dolayısıyla çocuklar kendini ifade edebilme öz güvenini ve anlaşılma olgusunu da burada yaşar. Bu dönemde çocuğunuza onu anladığınız ve yargılamadığınızı hissettirmek hem bu korkuları ile baş etmesine hem de yetişkinlikte de kendini açık bir dille ifade edebilen bir birey olmasına yardımcı olacaktır.
Korkuların Çocuklarda Bağımsızlık Duygusuna Etkisi
Korkular, her insan için bağımsızlığın önündeki önemli bir engeldir. Çocuklar için ise bu engelin boyutu yetişkinlere nazaran daha fazladır.
Korkulara sahip olan ve bu korkuları önemsenmeyen çocuklar yalnız hareket etmek konusunda da zorlanmaktadır. Örneğin gece korkusu, bir çocuğun geceleri tek başına kalmak istememesine ve hava karardığında ebeveynlerine bağımlı hareketler sergilemesine neden olacaktır. Bu da çocuğun kendi benliğini keşfetmesi ve bağımsızlık kazanmasına engel teşkil eder. Öte yandan çocuğun korkularını yargılamayarak bunlarla yüzleşmesine imkan vermek ve baş etmesine yardımcı olmak; onun öz güvenini beslemesine ve bağımsızlığını kazanmasına yardımcı olacaktır. Burada ebeveynlerin dengeyi bulması ve çocuğuna bu korkunun üstüne gidebileceğini hatırlatması önemlidir.
Ne Zaman Profesyonel Destek Alınmalıdır?
Her bireyin ihtiyaç duyduğunu hissettiğinde psikolojik destek almaktan çekinmemesi gerekmektedir. Bu bireyin kendisi açısından geçerli olduğu gibi ebeveyn olduğunda vereceği bakım ve rehberlik için de geçerlidir.
Çocuğunun profesyonel destek almaya ihtiyacı olduğunu düşünen her ebeveyn bu ihtiyaca karşılık vermeli ve çocuğunun profesyonel destek almasını sağlamalıdır. Çocuğuna aldıracağı psikolojik desteğin yanı sıra kendisinin alacağı ebeveyn danışmanlığı da ne tepki vereceğini bilemediği anlarda ve karşılaşacağı olası krizlerde kendisine yardımcı olacaktır. Bu olgu psikolojik her durum açısından geçerli olduğu gibi korkular için de geçerlidir. Bunun yanında gece korkusu özelinde psikolojik desteğe ihtiyaç duyulduğunu gösteren bazı bulgular da bulunmaktadır.
Şöyle ki çocuklar açısından gece korkusunun çocuğun veya ebeveynlerin uyku kalitesini etkilemesi, çocuğun ebeveynlerine bağımlı hâle gelmesi, gece korkularının çocuğun yaşam kalitesini etkilemesi, çocuğun yoğun kaygı ve korku yaşadığının anlaşılması veya bunun fiziksel sağlığa da etki etmesi gibi bulgular artık gece korkusu için önemli düzeyde profesyonel destek ihtiyacı oluşturduğunun göstergesidir.
Gece Korkusu ve Aile İlişkileri
Aile ilişkileri hem çocuklukta hem de yetişkinlikte gece korkusunun önemli bir tetikleyicisi olabilmektedir. Baskıcı ve dominant ebeveyn tutumu çocukta gece korkusu oluşmasını tetikleyebilir. Bunun yanında anne babanın birbiriyle olan ilişkisi de önemli bir etkendir.
Özellikle akşam saatlerinde evde tartışmalar yaşanması ve seslerin yükselmesi çocuğun karanlığa ve geceye karşı bir korku geliştirmesine neden olabilecektir. Baş edilmezse bu korku yetişkinliğe dahi sirayet edebilir. Özellikle akşam saatlerinde ve çocuk uyurken ebeveynlerin tartışmamaya ya da en azından ses yükseltmemeye özen göstermesi oldukça önemlidir. Ayrıca çocuğa karşı baskıcı bir tutum sergileyerek onun öz güveninin zedelenmesine neden olmak da karanlıkta çocuğun kaygılarının gün yüzüne çıkmasına neden olabileceğinden bu konuda da ebeveynlerin hassasiyet göstermesi gerekmektedir.
Gece Korkularının Çocukların Gelişimine Katkıları
Gece korkuları çoğu zaman negatif etkilere yol açsa da bazı konular açısından nispeten de olsa pozitif etkileri olabilmektedir. Gelişime olan katkıları da gece korkularının bu pozitif etkileri arasındadır.
Hayal gücünün bir sonucu olabilen gece korkuları aynı zamanda hayal gücünü besleyen bir olgu da olabilecektir. Zira çocuklar gece korkusunun etkisi ile korkutucu da olsa oldukça geniş bir yelpazede hayaller kurabilecektir. Aynı zamanda duygusal zekanın gelişimi açısından da gece korkuları, düzeyine bağlı olarak faydalı olabilecektir.
Gece Korkusunu Önlemek İçin Günlük Hayatta Alınabilecek Önlemler
Gece korkusu büyük ölçüde negatif etkilere neden olan ve baş edilemediğinde yetişkinlikte de etkisini gösteren bir sorundur. Dolayısıyla gece korkusunu önlemek için bazı önlemler almak gerekmektedir. Günlük hayatta gece korkusunu önlemek için alınabilecek bazı önlemler şöyledir:
- Nefes egzersizleri yapmak ya da çocuğun nefesini kontrol edebileceği aktivitelere yönelmesini sağlamak
- Eğlenceli oyunlar ile çocuğun doğru uyku eğitimini almasını sağlamak
- Meditasyon yaparak içsel farkındalık kazanmaya özen göstermek
- Çocukların yanında, özellikle de akşam saatlerinde tartışmamaya özen göstermek
- Çocukların dijital ekranla olan etkileşimine ve teknolojiyi doğru şekilde kullanıp kullanmadığına dikkat etmek
- Çocuklara düzenli uygulanabilir bir uyku rutini oluşturmak
- Uyku ortamını özellikle oyuncak gibi daha güvenilir kılacak eşyalar ile süslemek
Ebeveynlerin Gece Korkusuna Karşı En Sık Yaptığı Hatalar
Ebeveynlerin gece korkusuna karşı hatalı bir tutum sergilemesi, bu korkunun düzeyinin artmasına ve yetişkinliğe sirayet etmesine; dolayısıyla hayatı büyük ölçüde zorlaştıran birçok psikolojik sorunun da kapısını aralamasına neden olacaktır. Bu nedenle ebeveynlerin gece korkusu konusuna hassasiyetle yaklaşması oldukça önemlidir.
Ebeveynlerin gece korkusu konusunda yaptığı hataların başında çocuğa karşı yargılayıcı bir tutum sergilemek ve onun bu korkusunu hafife alarak önlem almamak gelir. Gece korkusuna neden olabilecek etkenlerin gözden geçirilerek ortadan kaldırılmaması da yapılan hatalardandır.
Kısaca gece korkusunu görmezden gelmenin önemli bir hata olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunun yanında gece korkusunu çözümlemeye çalışmak yerine çocuğu sürekli anne ya da babayla uyumaya alıştırmak, sürekli ışıkla uyku yöntemi uygulamak da oldukça önemli bir hatadır.