Klostrofobi nedir? Klostrofobi Belirtileri

Sinema, konser gibi kapalı bir alana gittiğinizde içiniz daralıyor ve bir an önce oradan çıkmak mı istiyorsunuz? Ya da asansöre her bindiğinizde içinizi yersiz bir korku kaplıyor mu? Eğer, cevabınız evetse klostrofobi yaşıyor olabilirsiniz. Yüzlerce farklı fobi arasında en çok bilinenlerden biri olan klostrofobi, kapalı yerlere karşı ya da çıkış bulamama korkusuyla oluşan sebepsiz, mantık dışı korku ve panik anlamına gelir ve birçok kişide görülen yaygın bir fobidir.

Fobi, genel anlamıyla bir kişinin belirli nesne ya da durum karşısında hissettiği aşırı baskı, kaygı ve hastalık derecesindeki korkudur. Fobilerde bir durum veya obje gerçekte bir tehdit olmamasına rağmen şiddetli ve abartılı bir korku ve tehlike duygusu hissedilir. Fobiler, uygun psikolojik destek yöntemleriyle müdahale edilmediği taktirde artma eğilimindedirler.

Fobi kelimesi, köken olarak patolojik korku kelimesinden türemiş ve dilimize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Fobi kelimesinin anlamı ise kısaca ‘’korkmak ve korkutmak’’ olarak tanımlanabilir.

Fobi, bir durum ya da olaya karşı duyulan korkunun bireyin günlük yaşamını olumsuz olarak etkilemesidir. Birçok kişide farklı farklı şekilde kendini gösteren fobiler, bireylerde sıklıkla görülebilen anksiyete bozukluklarıdır. Fobisi olan bireyler ise fobik olarak da tanımlanmaktadır.

Fobisi olan kişiler yaşadıkları bu şiddetli korku duygusunu yaşamamak için fobiye neden olan obje ya da durumlardan mümkün olduğunca kaçınmaya çalışırlar. Bu sebepten destek alma amacıyla sağlık kuruluşlarına başvuran birey sayısı çok azdır. Ancak fobiler, kişinin hayat kalitesini ciddi anlamda düşürebilir.

Klostrofobi Nedir?

Klostrofobi, dar veya kalabalık alanlardan irrasyonel ve yoğun bir korkunun tetiklediği durumsal bir fobidir. Klostrofobi, aşağıdaki gibi şeyler tarafından tetiklenebilir:

  • Penceresiz bir odada kilitli kalmak
  • Kalabalık bir asansörde mahsur kalmak
  • Sıkışık bir otoyolda araç kullanmak

Klostrofobi en yaygın fobilerden biridir. Klostrofobi yaşıyorsanız, panik atak geçiriyormuş gibi hissedebilirsiniz, ancak klostrofobi panik atakla ilgili bir durum değildir. Bazı insanlar için klostrofobi kendi kendine kaybolabilir. Diğerleri semptomlarını yönetmek ve bunlarla başa çıkmak için desteğe ihtiyaç duyabilir.

Klostrofobi Belirtileri Nelerdir?

Klostrofobinin belirtileri, kapalı bir odada veya kalabalık bir yerde bulunma gibi fobiyi tetikleyen bir durumun ardından ortaya çıkar. Küçük bir alan olarak düşündüğünüz şey, fobinizin şiddetine bağlı olarak değişebilir. Belirtileri şunları içerebilir:

  • Terlemek
  • Titremek
  • Sıcak basmaları
  • Yoğun korku veya panik hissetmek
  • Endişeli hissetmek
  • Nefes darlığı
  • Artan kalp hızı
  • Göğüste sıkışma veya ağrı
  • Mide bulantısı
  • Baygınlık veya sersemlik hissi
  • Kafası karışmış veya yönünü kaybetmiş hissetmek

Bu semptomlar hafif veya şiddetli olabilir. Klostrofobi yaşıyorsanız, şunları da yapabilirsiniz:

  • Uçak, metro, asansör veya yoğun trafik sırasında araba kullanmak gibi tetikleyici durumlardan kaçınmak
  • Girdiğiniz her alanda otomatik ve zorunlu olarak çıkışları aramak
  • Bir odadayken kapıların kapanacağından korkmak
  • Kalabalık bir yerdeyken çıkışların yakınında veya doğrudan yanında durmaya çalışmak

Klostrofobi Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Birçok farklı durum klostrofobiyi tetikleyebilir. Tetikleyiciler genel olarak şunları içerebilir:

  • Penceresiz küçük bir odada olmak
  • Uçağa veya arabaya binmek
  • Dolu bir asansörde olmak
  • MR veya CT taramasından geçmek
  • Bir partide veya konserde olduğu gibi büyük ama kalabalık bir odada ayakta durmak

Klostrofobiyi tetikleyebilecek diğer yerler şunlardır:

  • Umumi tuvaletler
  • Araba yıkama alanları
  • Döner kapılar
  • Mağaza soyunma odaları
  • Mağaralar veya tarama alanları
  • Tüneller

Klostrofobi belirtileriniz yukarıda belirtilmeyen diğer durumlar tarafından da tetiklenebilir. Küçük veya kapalı bir alanı diğer insanlardan farklı olarak da tanımlayabilirsiniz. Bunun nedeni, insanların kendilerine özgü kişisel veya “yakın” alan hissine sahip olmalarıdır.

2011 yılında yapılan bir araştırma, vücutlarını çevreleyen daha geniş bir “yakın” alan algısına sahip kişilerin, bu çember ihlal edildiğinde klostrofobik hissetme olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır.  Dolayısıyla, kişisel alanınız olarak belirlediğiniz mesafenin daha yakınında biri duruyorsa paniklemeye başlayabilirsiniz.

Klostrofobi Neden Olur?

Klostrofobiye neyin neden olduğu hakkında henüz çok az şey biliniyor. Çevresel faktörler büyük rol oynayabilir. İnsanlar genellikle çocuklukta veya gençlik yıllarında klostrofobi geliştirir. Klostrofobi, beynin korkuyu nasıl işlediğimizi kontrol eden kısmı olan amigdalanın işlev bozukluğu ile ilgili olabilir. Fobi, aşağıdakiler gibi travmatik bir olaydan da kaynaklanabilir:

  • Dar veya kalabalık bir alanda uzun süre mahsur kalmak
  • Uçarken türbülans yaşamak
  • Banyo gibi küçük bir alana kapatılarak cezalandırılmak
  • Kalabalık toplu taşıma araçlarında mahsur kalmak
  • Kazara dolap gibi dar bir yerde bırakılmak

Ayrıca, klostrofobik bir ebeveyn veya aile üyesiyle büyüdüyseniz, klostrofobi geliştirme olasılığınız daha yüksektir. Bir çocuk sevdiklerinin küçük, kapalı bir alandan korktuğunu görürse, korku ve kaygıyı benzer durumlarla ilişkilendirmeye başlayabilir.

Klostrofobi Teşhisi

Belirtileriniz kalıcı hale geldiyse veya korkunun fiziksel belirtilerinin günlük hayatınızı etkilediğini düşünüyorsanız, bir doktora başvurmak isteyebilirsiniz. Erken teşhis, semptomlarınızı yönetmenize yardımcı olabilir. Doktorunuz belirtilerinizi gözden geçirecek ve size fizik muayene yapacaktır. Ayrıca, aşırı korku geçmişinizi de gözden geçireceklerdir:

  • Başka bir koşulla ilişkili mi
  • Bir olayı tahmin etmekten mi kaynaklanıyor
  • Çevre ile ilgili kaygı ataklarını tetikliyor mu
  • Normal günlük aktiviteleri bozuyor mu

Klostrofobi İle Mücadele

Klostrofobi yaygın olarak psikoterapi ile kontrol altına alınabilir. Farklı danışmanlık türleri, korkunuzun üstesinden gelmenize ve tetikleyicilerinizi yönetmenize yardımcı olabilir. Hangi tür yöntemin sizin için en iyi sonuç vereceği konusunda doktorunuzla konuşmalısınız. Süreciniz aşağıdakilerden herhangi birini içerebilir:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bilişsel davranışçı bir terapist, klostrofobinizi tetikleyen durumlardan kaynaklanan olumsuz düşünceleri nasıl yöneteceğinizi ve değiştireceğinizi size öğretecektir. Düşüncelerinizi değiştirmeyi öğrenerek, bu durumlara tepkinizi değiştirmeyi öğrenebilirsiniz.

Akılcı Duygusal Davranış Terapisi

Duygusal davranış terapisi, şimdiye odaklanan eylem odaklı bir bilişsel davranışçı terapi şeklidir. Bu terapi sağlıksız tutumları, duyguları ve davranışları ele alır ve insanların gerçekçi ve sağlıklı alternatifler geliştirmelerine yardımcı olmak için irrasyonel inançlara itiraz etmeyi içerir.

Gevşeme ve Görselleştirme

Terapistler, klostrofobik bir durumdayken kullanmak için farklı rahatlama ve görselleştirme teknikleri sunarlar. Teknikler, 10'dan geri sayım veya güvenli bir alan hayal etme gibi egzersizleri içerebilir. Bu teknikler sinirlerinizi sakinleştirmeye ve paniğinizi hafifletmeye yardımcı olabilir.

Maruz Kalma Terapisi

Maruz kalma terapisi, kaygı durumlarını ve fobileri kontrol altına almak için yaygın olarak kullanılır. Bu terapide, korkunuzla yüzleşmek ve üstesinden gelmek için klostrofobinizi tetikleyen tehlikeli olmayan bir duruma yerleştirileceksiniz. Buradaki fikir, sizi korkutan şeye ne kadar çok maruz kalırsanız, ondan o kadar az korkarsınız üzerine kuruludur.

İlaç Tedavisi

Doktorunuz ayrıca panik ve fiziksel semptomlarınızın tedavisine yardımcı olması için antidepresan veya bir anti anksiyete ilacı reçete edebilir. Reçete edildiğinde, ilaçlar genellikle terapiye ek olarak kullanılır.

Klostrofobiyi Yönetmek İçin İpuçları

Klostrofobisi olan birçok kişi, durumu tetikleyen alanlardan kaçınacaktır. Ancak bu iyi bir uzun vadeli çözüm olmayabilir çünkü sonunda kendinizi korkutucu ama kaçınılmaz bir durumda bulabilirsiniz. Bir atak sırasında başa çıkmanın bazı yolları şunlardır:

  • Her nefeste üçe kadar sayarak yavaş ve derin nefes alın.
  • Saatinizde geçen zaman gibi güvenli bir şeye odaklanın.
  • Korkunuzun ve endişenizin geçeceğini kendinize tekrar tekrar hatırlatın.
  • Korkunun mantıksız olduğunu tekrarlayarak durumunuzu tetikleyen şeye meydan okuyun.
  • Sizi sakinleştiren bir yer veya anı gözünüzde canlandırın ve ona odaklanın.
  • Durum gerçekleşirken direnmemek de önemlidir. Durdurmak isteyebilirsiniz, ancak durduramazsanız endişeniz artabilir ve durumu daha da kötüleştirebilir.

Psikolojik sorunlarda kişinin süreci yönetmesini kolaylaştıracak psikolojik destek çok önemlidir. Alanında uzman ve deneyimli kadrosuyla Psikologofisi, daha sağlıklı günler için hep yanınızdadır. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuz her an, uzman psikologlarımızdan online terapi alabilir, alanında uzman isimlerle birlikte sağlıklı ve mutlu günlerinize tekrar kavuşabilirsiniz.

Yazar
Avatar
Şebnem Akı KaraoğluUzman Psikolog20 Temmuz 2017
0/1500
Yorumlar

Dolu dulu bilgiler için teşekkürler

23 Temmuz 2020