sinir hastalığı nedir

Sinir Hastalığı Nedir? Sinir Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

İçindekiler


Sinir Hastalığı Nedir?

Vücudun en komplike sistemlerinden birisi olan sinir sistemi, vücutta hayati fonksiyonlar üstlenir. Sinir sisteminin olması gerektiği gibi çalışmadığı durumlarda ise kişilerde sinir hastalığı ortaya çıkar. Sinir hastalıklarının birçok farklı türü mevcuttur. Sinir sistemi hastalıkları olarak da bilinen bu hastalıklara örnek olarak; Parkinson, Alzheimer, felç, epilepsi ve akıl sağlığının bozulması verilebilir. Bu hastalıklar arasında en çok öne çıkan hastalık olan Alzheimer hastalığına dair daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, ''Alzheimer Hastalığı ve Gizli Kurbanlar'' başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. 

Sinir Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Sinir hastalığı bazı kişilerde doğuştan ortaya çıkar. Kalıtsal olarak aktarılan bazı genler aracılığıyla bebeklik çağında bu sorunun temeli atılır. Bazı vakalarda ise hastalık, yetişkinlik hatta yaşlılık dönemlerinde ortaya çıkar. Ayrıca ağır bir kaza geçirilmesi, büyük bir duygusal travma yaşanması ve menenjit gibi enfeksiyon hastalıkları sebebiyle de kişilerde sinir hastalığının ortaya çıkma ihtimalinin arttığı görülmüştür. Bununla birlikte yaşlılık da sinir hastalıklarının en önemli sebeplerinden birisidir. Yaşlandıkça değişen beyin yapısı hasebiyle, kişide Parkinson ve Alzheimer gibi çeşitli sinir hastalıklarının ortaya çıkması mümkündür.

Sinir Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Sinir hastalıklarının kişiden kişiye değişiklik gösteren birçok farklı sebebi vardır. Bu ruhsal bozukluklar, kişilerde kendilerini farklı semptomlarla gösterir. Kimi hastalarda asıl olarak ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen belirtiler görülür. Ayrıca ruhsal bozukluk olarak kişide sosyal fobi, anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB) gibi sorunlarla karşılaşılması yaygındır. Bu hastalıkların her birine dair daha bilinç sahibi olmak, sinir hastalıği için tedavi sürecini kolaylaştıran önemli bir basamaktır. Sosyal fobiye dair daha fazla bilgi sahibi olmak için ''Sosyal Fobi'', anksiyete bozukluğuyla ilgili gerekli bilgiyi edinmek adına ''Anksiyete'', panik bozukluğuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için ''Panik Atak'' ve son olarak OKB hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz ''Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)'' başlıklı yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Sinir hastalığına sahip olan kişiler, çevreleriyle sosyal bir etkileşimde bulunmayı genellikle reddeder ve kendilerini dış dünyaya kapatmayı tercih ederler. Bazı hastalarda ise sinir hastalığının belirtileri histeri şeklinde görülebilir. Bu belirtiler; çırpınma, duyu bozuklukları ve inme şeklinde kendini gösterir. Aşağıda bahsedilen belirtilerden en az birkaç tanesi sinir hastalığı bulunan insanlarda mevcuttur: 

  • Kişinin aklını sürekli meşgul eden ve sonu hiçbir şekilde olumlu yöne varmayan düşünceler.
  • Sinir hastalığından muzdarip birey, sürekli düşünmeye ve bu düşündüğü şeyleri pozitif bir sonuca yoramadığı için endişelenmeye, sürekli stres hissetmeye başlar.
  • Kişinin sosyal ilişkilerinde bozulmalar görülür ve söz konusu kişi kendini istemeden de olsa izole eder. Diğer insanlarla iletişimi devam etse bile bu yalnızlık hissinden kurtulamaz.
  • Kişi sık sık hüzünlü bir ruh haline bürünür. Kimi hastalar dışarıya bu durumu ağlayarak yansıtırken, kimi hastalar öfke nöbetleriyle yansıtır.
  • Kendisini hüzünlü ve izole hisseden kişi artık normal aktivitelerden tat alamamaya başlar ve böylelikle kişide yorgunluk, halsizlik ve bıkkınlık baş gösterir. Kimi hastalarda kişinin iştahı anormal oranda azalırken, kimi hastalarda ise anormal bir iştah artışı görülür.
  • Kişinin ruhsal dengesinin bozulmasıyla uykuya dalmakta zorlanmaya başlaması bir olur. Kendisini sürekli tehdit altında hisseder ve çoğu şeye karşı korku duymaya başlar.
  • Kişi, umutsuzluğu kendine bir yaşam felsefesi olarak benimser. Bu yüzden, sinir hastalığı mevcut olan kişilerde aynı anda depresyon görülmesi de yaygındır. Kişideki bu depresif ruh hali kişinin tüm yaşamını etkiler ve hayat kalitesini düşürür. Ayrıca bütün arkadaş çevresi de kişiden uzaklaşmaya başlar. Kişi bu duyguları yüzünden insanlarla düzgün iletişim kurmakta zorlanır. İletişim kurduğu kişileri ise sinirli ve huzursuz tavırlarıyla kendinden uzaklaştırması olasıdır.
  • Kişi eğer evliyse veya bir partneri varsa aralarında uyuşmazlıklar ve kavgalar başlar. Bu sorunları genellikle cinsel hayatlarında da devam eder.
  • Kişi etrafında olan olayları algılamakta güçlük yaşar.
  • Genellikle çoğu insanın kendisine zarar vermek istediğini, birileri tarafından takip edildiğini ve sürekli tehlike altında olduğunu düşünür. Bu yüzden, sinir hastalığı olan insanlarda paranoyanın görülmesi de yaygın bir durumdur.
  • Sinir hastalığına sahip olan kişiler, hastalıkları ilerledikten sonra çok farklı bir ruh haline büründükleri için çoğu durumda eleştiri kabul etmezler. Kendilerini eleştirenlere de kötü gözle bakıp düşman olarak görürler.
  • Sinir hastalığına sahip olan kişilerde yukarıdaki belirtilerin hepsinin mevcut olduğu durumlarda bile öz farkındalık pek görülmez. Kişi genellikle kendi olumsuz ruh halinin farkında değildir. Kimi zaman farkında olsa bile durumunu gerçekte olduğundan çok daha iyimser görür.

Bu belirtilerin varlığı fark edildiği takdirde, vakit kaybetmeden bir uzmana danışmak faydalı olacaktır.

Sık Görülen Sinir Hastalıkları Nelerdir?

Depresyon: Depresyonda olan kişi kendisini uzun bir süre boyunca çok üzgün, kederli ve umutsuz hisseder. Kişi kendisini büyük bir boşluğa düşmüş gibi hisseder ve bu boşluktan çıkmak için de herhangi bir çıkar yol göremez. Uykuya dalmakta güçlük çeker. Uyandıktan sonra ise yataktan çıkmak istemez ve kendisini odasına kapatır. Depresyonda olan kişiler kendilerini genellikle halsiz hisseder. Ancak kimi durumlarda aşırı hareketliliğin görülmesi de söz konusudur. Kişi hiçbir şeyden zevk almaz hale gelir ve hayatının bir değeri olmadığını düşünür. Bu da müdahale edilmediği durumlarda sinir, ağlama krizleri, kendine zarar verme ve en sonunda intihara teşebbüs ile sonuçlanabilir. 

Birçok kişiyi olumsuz etkileyen ve hayat kalitesini ciddi derecede düşüren depresyona dair daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, ''Depresyon'' başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. 

Konuşma Bozukluğu: Kişinin sinir sistemindeki hasarın türüne ve derecesine bağlı olarak konuşmada bozukluklar görülebilir. Bu durumda kişi, harfleri ya da kelimeleri yutarak konuştuğu için kendisini istediği şekilde ifade edemez. Konuşma bozukluğunun en büyük sebeplerinden biri olan sosyal anksiyete bozukluğuna dair daha detaylı bilgi sahibi olmak için ''Sosyal Anksiyete Bozukluğunuz Olabileceğini Gösteren 7 İşaret'' başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.  

Fobi: Kişinin bazı durumlardan, olaylardan veya canlılardan olağanüstü şekilde korkması durumudur. Fobilerin birçok çeşidi tespit edilmiştir. Asansör fobisi, örümcek fobisi, hayvan fobisi, kapalı alan fobisi, dar mekân fobisi, kalabalık fobisi gibi birçok fobi türü bulunur. Bu fobiler çoğu zaman bireyin yaşam kalitesini son derece olumsuz etkiler. Kişi, fobisi yüzünden kendisini insanlardan veya yaşadığı çevreden uzaklaştırabilir ve içine kapanık biri haline gelebilir. Şayet fobiler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, ''Fobi'' başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. 

Psikoz: Psikozda olan kişilerin aklı karman çormandır ve net düşünemezler. Bu kişiler genellikle diğer insanlarca gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi algılarlar. Gerçeklik algıları farklı olduğundan dolayı, diğer insanlarla anlaşmakta son derece zorlanırlar. Şizofreniyle aynı kategoride olan bu psikolojik rahatsızlıktan muzdarip bireyler, gerçekten ayırt edemediği hayaller görebilirler. Bunun sonucu olarak sosyal hayatta barınmakta zorlanırlar ve kimi zaman tehlikeli bile olabilirler.

Bağımlılık: Bağımlılık denince akla sadece madde bağımlılığı değil, bir aktiviteye bağımlı olma durumu da gelmelidir. Madde bağımlısı olan kişiler alkol, çeşitli antidepresanlar veya uyuşturucu gibi maddeler tüketebilirler. Aktiviteye olan bağımlılıklara örnek olarak ise oyun bağımlılığı ve kumar bağımlılığı verilebilir. Bağımlı kişiler genelde hayatta yaşadıkları olumsuzluklarla yüzleşmemek için bu yolu seçerler. Bu durumdaki kişilerin uzun bir süre boyunca terapi edilip topluma yeniden kazandırılmaları gerekir.

Bipolar Bozukluk: Bipolar bozukluğa sahip olan kişiler kendilerini çok iyi hissettikleri zamanlarda bile aniden yoğun bir mutsuzluğa kapılıp kendilerini tamamen dış dünyaya kapatabilirler. Bu sinir hastalığında, kişi ruhsal olarak iki uç nokta arasında sürekli gidip gelir. Bu olumlu ve olumsuz ruh halleri arasındaki gidiş geliş, kimi zaman birkaç gün kimi zaman ise haftalarca devam edebilir. Bipolar bozukluğu olan kişilerde çoğunlukla belirti olarak ter basması, çarpıntı, göğüste ağrı, nefes almada güçlük ve aşırı korku hissi gözlemlenmektedir. Bipolar bozukluk hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için ''Bipolar Bozukluk'' başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz. 

Sinir Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Günümüzde insan psikolojisinin uzmanlar tarafından daha iyi anlaşılması ve gelişen yöntemler sayesinde sinir hastalıklarını tedavi etmek mümkündür. Sinir hastalığında destek almak için etmek için alanında uzman bir psikiyatrist veya psikolog ile görüşülmelidir. Kişideki hastalık ne kadar erken anlaşılırsa, süreç de o kadar sancısız geçecektir. Bunun yanında kişinin de istekli olması ve sergilediği davranışların normal olmadığını fark etmesi, süreci kolaylaştıran ve hızlandıran diğer unsurlar olarak göze çarpmaktadır.

Sinir hastalığının mücadelesinde en destekleyici yöntemin psikoterapi olduğu düşünülmektedir. Psikoterapinin yanında ek yöntem olarak ilaç tedavisi de uygulanabilir. İlaç tedavisiyle kişide bulunan isteksizlik, halsizlik ve yorgunluk gibi yaşam kalitesini düşüren semptomları azaltmak amaçlanır. Lakin bu ilaçların doktor gözetiminde kullanılması gerektiği unutulmamalıdır. Antidepresan ilaçların kişiye göre değişen farklı yan etkileri vardır. Bu sebeple hastanın yalnızca doktorunu tarafından önerilen antidepresanları kullanması gerekir.

Sinir hastalığı için verilen psikolojik destekte en sık başvurulan yöntemlerden biri de bilişsel davranışçı terapidir. Bilişsel davranışçı terapide doktor ve hasta birlikte bir ekip gibi çalışarak sorunları çözmeye çalışırlar. Bilişsel davranışçı terapide amaç, kişideki olumsuz ve yıkıcı düşünceleri değiştirip kişiye pozitif bir bakış açısı kazandırmaktır. Bilişsel davranışçı terapi kişiden kişiye değişmekle beraber genellikle 8-12 seans sürer. Çok ağır seyreden veya teşhisi geç yapılan durumlarda ise hastalığı kontrol altına alma süresi bir yıla kadar uzayabilir. Bu seanslar ayda bir ya da iki kere yapılır ve her bir seans genellikle 45-60 dakika arası sürer. Bu yöntemde terapist ve sinir hastalığına sahip kişi birlikte çalışarak bir süreç planı hazırlanır. Terapist tarafından hastaya tamamlaması için çeşitli görev ya da egzersizler verilir ve böylelikle hastanın problemlerini kendi yöntemleriyle çözmesi sağlanır. Destek görmeye başlayan kişi, kademeli olarak problemlerini kendi başına çözmeyi öğrenir ve hayata karşı olan bakış açısı yavaş yavaş değişmeye başlar. 

En başta da belirtildiği gibi sinir hastalıklarının kontrol altına alınmasında erken teşhis çok büyük öneme sahiptir. Bu noktada, kişinin ailesi ve yakın çevresindeki diğer insanlar da rol üstlenmelidir. Kişi profesyonel destek almaya motive edilmeli ve bu konuda cesaretini kıracak sözler söylenmemelidir. Ayrıca süreç aşamasında en önemli rolü, başvurduğunuz uzman üstlenir. Sinir hastalıklarının destek süreçlerinde deneyimli ve anlayışlı bir uzmanla süreci planlamak, sürecin en hızlı ve doğru şekilde gerçekleşebilmesi için atılacak en büyük adımdır. Sahip olduğu kaliteli, deneyimli ve uzman kadrosuyla Psikolog Ofisi, sinir hastalıklarının üstesinden gelebilmeniz için yanınızdadır.

Modern bir yaklaşımla sorunları ele alan Psikolog Ofisi’nin sunduğu güvenilir ve hızlı hizmet sayesinde, bulunduğunuz yer fark etmeksizin, sadece 1 dakika içerisinde dilediğiniz uzmandan destek almaya başlayabilirsiniz. İhmal edilmesi halinde çok ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilen sinir hastalığı, Psikolog Ofisi’nin modern terapi teknikleri ve uzman kadrosu sayesinde üstesinden gelinebilecek bir rahatsızlıktır. Siz de erken teşhisin bu derece önemli olduğu bir rahatsızlıktan en hızlı şekilde kurtulmak istiyorsanız; gerekli desteği Psikolog Ofisi’nin uzman kadrosundan alabilir, sağlıklı ve huzur dolu günlerinize tekrardan kavuşabilirsiniz.

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog7 Mayıs 2021
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı